Gönderi

136 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
İçinde insanın ve hayatın anlamı üzerinde derin bir sembolizm barındıran, bu anlamda bir "Postmodernizm eleştirisi" de sayılabilecek çok değerli bir roman okuduk. Güray Süngü kitabında insanın psikolojisini ontolojik bir eleştiriye tabi tutmuş. Bunu yaparken dinî referansları kurgusunun temeline yerleştirmiş. Bunu o kadar başarılı bir şekilde kurgulamış ki okuyucu kolaylıkla bu romanı "sürrealist bir metin" olarak görebilir. Yazar romanı ikiye ayırmış. İlk bölümde adeta "oltanın misinesini makaradan salar gibi" olay örgüsünü kurmuş. Bu bölümde okuyucunun sıkılmasını Süngü'nün eğlenceli ve kelimelerle oynayan başarılı dili engelliyor. Ancak ikinci bölümden itibaren yazar oltaya takılan okuyucusunu "saldığı misineyi geri toplar gibi" çekmeye başlıyor. Anlamlandırmakta zorlandığımız tüm olayların aslında neye tekabül ettiğini ikinci bölümde anlamaya başlıyoruz. Tüm taşlar sayfa sayfa yerine oturuyor ve başarılı bir bitişle tatmin edici bir sona ulaşıyor. Kitabın ismi ile romanın ne kadar yakın bir ilişkisi olduğunu roman bittikten sonra anlamak da bizi etkiledi. Tarihin, zamanın ve insanın döngüsünün sürekli ve acayip kısa bir tarihin içinde tekrar edegeldiğini fark ettik. Kitabı okuduktan sonra modern bir "Mantıku't-Tayr" denemesi ile karşı karşıya olduğumuzu düşündük. Okuma zevkini keyifli anlatımlarla veren fakat derin felsefi, ahlaki ve dinî mesajları da çok başarılı bir şekilde kurgunun içine gizleyen bir deneme. Güray Süngü'nün bu denemelerinin gelecekteki romanlarında da artmasını temenni ediyoruz. İnsanın insanlığını unutmaması için acı ve dertle yoğurulması gerektiğini, insanın bunlarla "insanlığını" geliştirebileceğini anlatan kitabın bu yönüyle Hz.Mevlâna'nın ışık yaradan sızar mesajını da desteklediğini söyleyebiliriz. Kitapta elma ve "elmayı ısırmak" metaforunun Hz.Adem ve Hz.Havva kıssası ile bağlantısı da fark ediliyor. Ancak yazar kanaatimizce kıssayı çok orijinal bir bakış açısıyla kitabında ele almış. İlk insan olarak Hz.Adem'in yaptığı hatayı insanlık tarihi boyunca tüm insanların sürekli yapageldiğini ve kıssanın tarihî düzlemde olmuş bitmiş değil, döngüsel bir süreçte olmuş, olmakta ve olacak olan bir gerçek olduğunu anlatmak istemiş: Hepimiz o elmayı sürekli ısırıyor ve ısırdıkça da kendimizden uzaklaşıyoruz. Isırılan elmanın acı ve dert olduğunu, bunun insanın kaderi ve kederi olduğunu, bundan kaçmanın değil onunla yüzleşmenin insana insanlığını hatırlatacağını anladığımız kitapta insanın bundan kaçmaya çalışmasının da insana insanlığını unutturacağı için beyhude bir yol olacağı mesajını aldık: Sabır, tövbe ve acziyet farkındalığı ile mücadele etmek. Derdimizin aynı zamanda devamız olduğunu bilerek Allah'a yönelmek. Derin tefekkür içeren değerli bir roman okumak isteyenler için tavsiye ediyoruz.
İnsanın Acayip Kısa Tarihi
İnsanın Acayip Kısa TarihiGüray Süngü · Ketebe Yayınları · 20211,724 okunma
·
36 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.