Kitabı ilk gördüğümde "Hmm hayalet öyküleri demek... kısa kısa öyküleri alıp birleştirmişlerdir... Pff sonra okurum o zaman!" demiştim. Cidden de evde olan karanlık kitaplık serisi içerisinden en son okuduğum kitap oldu kendisi.
Kısa kısa öykülerin birleştirilip sunulduğu bu kitap, oldukça sade korku hikayelerine ev sahipliği yapıyor. Lovecraf birden çok bilmediğimiz kelimelerle, detayına kadar girilen fantastik hikayesiyle bizi çok meşgul ederken, M.R. James'in yazdığı korku hikayeleri ise arkadaşlarınıza gece vakti anlatabileceğiniz türde. Bazı hikayelerini beğenmiş, bazılarını ise sıkıcı buldum. Lovecraft incelememde de dediğim gibi, birden fazla öyküyü okuduktan sonra bir sonraki öykünün finali hakkında kesin yorumlar yapabilmeye başlıyorsunuz. Bu da kitaptan aldığınız feyzi bir miktar azaltıyor. Bu sıkıntı maalesef bu kitapta da mevcut. Gene de okuyup şans vermenizi öneririm. İçerisinde cidden iyi öyküler var çünkü.
Hayalet Öyküleri'nde antika bir düdüğün dünyaya çağırdığı korkutucu ruhların, ölümcül bir lanetten kurtulmaya çalışan insanların, kasabaya dehşet salan yaratıkların, gündüz kaybolup gece ortaya çıkan odaların ve intikam için geri dönen cadıların anlatıldığı karanlık öykülerle karşılaşacaksınız.