Gönderi

392 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Kırık Hayatlar
Halid Ziya Uşaklıgil'in Kırık Hayatlar eseri , roman türünün , Tanzimat döneminin kusurlarından sıyrılıp teknik açıdan mühim bir olgunluğa eriştiği ürünlerden biridir. Bu olgunlukta bireyin dünyasına ayrılan alan önemlidir. Ömer Behiç karakterinin aşk ve ahlaki değerleri arasında yaşadığı çatışma olduğu ve Vedide karakterinin kadınlık gururu , ailesi ve çocukları için fedakarlığı arasında yaşadığı çatışmanın , metnin kurgusunda bir diğer trajik çatışma olarak karşı merkezi oluşturduğu görülmüştür. Kırık Hayatlar'ın merkezi kişisi Ömer Behiç'tir. Bu romanda Ömer Behiç'in trajedik çatışması , aynı zamanda metnin temel çatışmasını oluşturur. Ömer Behiç , hayal ettiği aile mabedini kurmuştur. "Vedide" adında çok anlayışlı , çocuklarına çok düşkün bir kadınla evlidir. Ömer Behiç ile Vedide çok mutlu bir aile hayatı sürmektedirler. Ömer Behiç , İç Hastalıkları tabibidir. Kitapta görülen tabloda ilk etapta saadet dolu bir evlilikle karşılaşırız. Fakat karı kocanın iç dünyasına girdiğimizde , taşıdıkları korku ve kaygıların varlığını görürüz. Ömer Behiç , çevresinde gördüğü arkadaşı Bekir Servet'in hayatında yakinen tanık olduğu gayriahlaki ilişkilere sürüklenmekten endişe duymaktadır. Bekir Servet ile evlilik ve ilişkiler üzerine sohbetlerinde her zaman ideal ve ahlaki olanı temsil eden Ömer Behiç'tir. Ömer Behiç'in tam zıttı bir karakter olan Bekir Servet'in , evliliğe , aşka ve ilişkilerdeki ahlaki değer yargılarının neredeyse hiçbirine inanmayan bir karakter oluşu; onu , hiçbir koşulda trajik duruma düşme ihtimali olmayan bir karaktere dönüştürür. Dolayısıyla böyle bir karakterin herhangi bir çatışma yaşaması söz konusu olamaz. Ömer Behiç için kırılma anı , Veli Bey'in ailesinin bir hekim olarak kendisini çağırdıkları zamandır. Veli Bey'in kızları Nebile ve Neyyir güzellikleri kadar aşkları ile de meşhur , sosyete hayati içerisinde yer alan simalardır. Ömer Behiç , muayene için gittiği evde Neyyir'in güzelliğinden etkilenir. İkinci kez Neyyir'in rahatsızlığı için çağrılır. Muayene esnasındaki temas , Ömer Behiç'in Neyyir'e karşı güçlü bir arzu duymasına sebep olur ve Ömer Behiç , bu isteğin karşılıklı olduğunu hisseder. Ömer Behiç , bu anda ya saadetli aile hayatını korumayı ya da hayatını üzerine inşa ettiği ahlakî değerleri yıkıp duygularını dinleyecekti. Böylelikle Ömer Behiç cinsel ve bedensel arzularına mağlup olmuştur. Ömer Behiç , bundan sonra yaptıklarından ötürü zaman zaman derin bir pişmanlık ve utanç duyar. Dışarıya kapalı , sürekli tefekkürlü hâletiruhiyesine sahip bir insana dönüşür. Bu duygusal çöküntüye rağmen arzularına sürekli yenilerek Neyyir ile görüşmeye devam eder. Bu sırada kızı Leyla'ya beyin zarı iltihabı teşhisi konulur. Leyla'nın hastalığı her geçen gün artmaktadır. Tedavisi mümkün olmayan bu hastalık Vedideyi de Ömer Behiç'i de perişan eder. Ömer Behiç , kızının yaşadığı bu hastalığı kendi işlediği günahın bir cezasının olduğunu düşünür. Yaptıklarından daha çok pişman olmaya ve utanmaya başlar. Neyyir'in başka bir erkekle evlenecek olması , onun kıskançlık ve nefret duygularını iyice arttırır. Neyyir ile içinde bulunduğu bu durumu sorgulamaya başlar ve onu her geçen gün ahlâken daha düşkün bulur. Kızı Leyla'nın ölümünde , bütün bu yaptıklarından dolayı , kendisini suçlu görür. Kendisini en ağır biçimde yargılamaya devam eder. Bir ömür boyu devam edecek vicdan azabı , telafisi olmayan bir hata içerisindedir. Ömer Behiç , kızı Leyla'yı kaybetmeseydi Neyyir'den vazgeçeceği bilinmezdir. Fakat Neyyir'le görüşmeyip kızı Leyla'nın mezarına gitmesi , Neyyir tercihinden ne kadar pişman olduğunun bir göstergesidir. Fakat bu tercih de onu içinde bulunduğu trajik durumdan kurtaramaz. Çünkü o aklının sesini değil vicdanının sesini dinleyip karısına değil kızının mezarına gitmiştir.
Kırık Hayatlar
Kırık HayatlarHalid Ziya Uşaklıgil · Can Yayınları · 20201,629 okunma
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.