Beni istediğin yere çekip götürebileceğini
düşünmen komik."
Bennett tekrar yüzüme baktığında kafamı yana eğip
omuzlarından aşağı bastırdım. “Dizlerinin üstüne çök.”
Bennett keskin bakışlarla bana baktı. “Ne?”
“Dizlerinin üstüne çök," diye tekrarladım.
Eğer bakışlar bir insanı öldürebilseydi bir kalamarın
yanında servis edilebilecek kadar küçük parçalara bölüne
bilirdim. Bennett hiçbir şey söylemeden eğilip dizlerinin
üstüne çöktü. Hiçbir yönlendirmeye ihtiyaç duymamıştı. Bir
bacağımı omzunun üzerine aldı ve öne eğilip dudaklarını
klitorisime dayadı.
Bennett'in tek amacı beni mümkün olabilecek en kısa
zamanda orgazma ulaştırmaktı. Benimle hiç oyun oyna
madı. Çıplak tenimde gezen dili hiç nazik değildi. En ufak
bir öpücük bile kondurmadan, azgın bir şekilde klitorisimi
emiyordu. Nihayet parmaklarını içime sokup daireler çiz
meye başladı.
Ama beklediğim şeyi yapmadı. Başparmağını içime soktu
ve ıslak parmaklarını arkama götürüp tekini dikkatli bir
şekilde arkama soktu. Ağzımdan hayatımın en arzu dolu,
en acılı inlemesi çıkmıştı. Ellerimi saçlarına götürdüm ve
bedenimi yüzüne rahatça dayayabilmek için onu sabitledim.
Bennett, arkama çok sık dokunmazdı ama dokunduğunda
parmaklarıyla ya da penisiyle tatminkârlığım günlerce sürerdi.
Bennett tenimi ağzıyla emerken, başparmağıyla diğer
parmağı cinsel organıma baskı yapip karanlık arzularımı dışarı
çıkarıyordu. Hissettiklerim bir şekilde çok fazla gelirken,
diğer yandan oldukça yetersizdi. Bennett her ne yapıyorsa
daha derin, daha sert ve daha acı vererek yapmasını istiyor
dum. Karnımda oluşmaya başlayan haz duygusu bacaklarımın
arasına yayılmıştı. Kapının ardında hayat devam ettiğinden
orgazm olmak beni korkutuyordu. Bennett'in çıplak bedeninin
otoriter ve sert bir şekilde içime girmesinden korkuyordum.
Ancak Bennett düşüncelerimi okur gibi ikinci parmağını
da arkama soktu. Bacaklarım titreyene, ellerim saçlarına
iyice geçene kadar beni becermeye devam etti. Bacaklarımın
arasında büyüyen haz ansızın dışa vurana kadar, sırtım iki
büklüm olup boğazımdan iniltiler kaçana kadar devam etti.
Bennett beni bıraktığında soluk soluğa kalmış bir halde
omuzlarını tutuyordum. Klitorisime nazik bir öpücük kon
durup geri çekilerek bana baktı.
“Sence bu seni yarın geceye kadar idare eder mi?”
Kafamı duvara yasladım. Bacaklarım jöle kıvamına gel
mişti. “Evet.”
"Tatmin olmuş gibisin."
Bir iç geçirerek mırıldandım. “Oldukça. Sen, o sihirli
ağzın... O yaramaz parmakların..."
“Bu işler sırasıyla olmalı.” Bennett doğrulup diğer eliyle
ceketini düzeltti.
Aşağı uzanıp cinsel organını kavradım ve biraz daha
aşağıları okşadım. Cinsel organının üst tarafının ne kadar
sertleştiğini hissedebiliyordum. “İkimizden biri içeri dönmeli.
Birden ortadan kaybolduk. Birkaç dakika da oldu. Gerçek
ten... çok güzeldi Bennett.”
Bennett'in dişlerini sıktığını duyabiliyordum. Başımı
kaldırdığımda sertleşen çenesinin sağa sola hareket ettiğini
gördüm. “Biliyorum."
“Karşılık verecek vaktim olmadığı için gerçekten üzgü
nüm." Uzanıp Bennett'in çenesine bir öpücük kondurdum.
“Hayır, değilsin."
Çenesini okşayarak, “Peki,” dedim. Gidip bir duş alsan
iyi olur. Belki banyoda kendine bir şeyler yaparsın.” Sonra
çenesini tekrar öperek ekledim. “Yine."
Bennett eğilip boynuma doğru nefes verdikten sonra
elini arkamdaki duvara dayadı ve hızla dönüp bir hışımla
odadan çıktı. Bense ışığı yakıp aynada yansımama baktım.
Bozulan saçımı küçük elmas tokamla tutturdum ve aynada
kendime gülümseyerek koridora çıktım.
Sayfa 122