Bennett bacaklarımın arasına diz çöktü. Elleri kalçala
rimda, islak tenimin üstünde kayarak cinsel organının ucunu
karnıma koydu. Nabzımın boğazımda attığını hissedebili
yordum. Sabırsız bir şekilde kalçalarımı havaya kaldırdım,
ağırlığını üstümde hissetmek, arzu dolu sesini kulağımda
duymak istiyordum.
Bennett gülümseyerek, “Başlamadan önemli bir şey söy
leyebilir miyim?” dedi.
“Dene bakalım.” Ellerimi karnında gezdiriyordum. “Ama
kendini incitmeni istemem."
Bennett göğsümün ucunu hafifçe emdikten sonra çeneme
uzandı. "Seni çok seviyorum."
Bennett'in içime girmesiyle titreyerek soluksuz bir şekilde
inledim. “Ben de seni seviyorum.”
"Çok güzel..."
"Biliyorum."
Avuç içlerimi Bennett'in kalçasına bastırdım. Bu şekilde
kasılan kaslarını hissediyor, bedenini daha derinlere girmesi
için kendime çekiyor, vücudumu içime her girişiyle yukarı
kaldırıyordum. Bennett'in dudakları amaçsız bir şekilde ya
naklarımda, kulaklarımda ve ağzımda dolaşıyordu. Sonra
çeneme ve boynuma indi. Dudaklarının arasından küçük,
arzu dolu kelimeler çıkıyordu.
Çok güzel.
Of, Chlo, sakın...
Seni duymak istiyorum.
Seni duymam lazım.
Bana ne hissettiğini söyle. Söyle.
Ne istediğini söyle.
Bennett’in boynunu emerken üzerimde gidip gelirken
kamburlaşan omuzlarını izliyordum. “Daha hızlı istiyorum.
Yakınıma gel. Biraz daha. Lütfen."
Bennett bacaklarımın arasında dizlerinin üstüne kalkıp
beni kalçalarımdan kavrayarak bacaklarımı daha da açtı.
“Ah, Chloe... Çok güzelsin.”
Bennett'in içimde gidip gelişinin ağırlığıyla inliyordum.
Gözlerinin tenimi okşuyor olması aldığım zevki daha da
arttırmıştı.
Bennett, “Elini aşağıya yerleştir,” diye fısıldadı. “Nereye
girdiğimi hissetmeni istiyorum."
Bennett'in istediğini yaparak cinsel organının içime girip
çıkarken parmağıma değmesine izin verdim.
"Ne hissettiğini söyle."
Bennett'e bakarak, “Islandım,” dedim. “Daha sert.”
Bennett alev alev yanan gözleriyle üzerindeki parmakla
rima baktı. Sonra gülümsedi. Oldukça tehlikeli görünüyordu
ve bu, kalbimin göğüs kafesimi zorlamasına sebep olmuştu.
"Biliyorum.
" Bennett karışan saçlarımı avuçladıktan
sonra kirli ayağımı alıp kalçasına dayadı. “Mahvoldun, seni
açgözlü kız."
Bennett birden yavaşladı, bu kadar dışarı çıkıyor olması
beni öyle panikletmişti ki bacaklarımı sıkıca beline doladım.
Sanki karnımın içinde bir kibrit yakmışlardı. Kibrit yan yor, sıcaklığını bacaklarımın arasına veriyor ve hissettiğim
sabırsızlığı daha da arttırıyordu.
Bennett gelmek üzere olduğumu fark etmiş olacak ki
tekrar içime girdi. Terlemişti, saçları sarf ettiği enerji yüzün
den islanmıştı. Alnından göğsüme bir damla düştü. Sonra
bir damla daha...
“Ne kadar iyi olduğunu söyle.” Bennett alçak sesiyle
emretmeye devam etti.
"Ben... Ben..."
Bennett vücudunu bedenime sertçe çarptırarak içime
girdi. “Söyle, Chloe. Ne kadar iyi olduğunu söyle.”
Cevap veremiyordum, bedenim rahatlamaya başlamıştı
bile. Bennett çok vahşiydi. Sert dokunuşları, bir cezayı andıran
gidip gelişleri, beni yatağa sabitleyişi... Gözlerimi kapattım,
yanağımı çarşafın soğuk yüzüne dayadığımda Bennett beni
saçımdan tuttu ve başımı geri itip boynumu öpmeye başladı.
Verdiği her soluk ıslak tenime sıcak nefesler olarak çarpıyordu.
Omuzlarımı öptü, dilini vücudumda gezdirdi, dişlerini te
nime sürttü. Sırtımı kamburlaştırdım ve bedenime çarpan
her darbeyle birlikte kalçalarımı yukarı kaldırdım. Kollarımı
iki yana açmıştım, avuçlarım çarşafı sıkı sıkı tutarken tüm
vücudum orgazm olma isteğiyle titriyordu.
Sayfa 192