Gönderi

Güzelliğe Dair
Bir şair, bize Güzellikten Söz Et, dedi. O da yanıtladı: Nerede arayıp, nasıl bulacaksınız güzelliği; güzellik bizzat yolunuz ve rehberiniz değilse? Ve güzellikten nasıl söz edeceksiniz, sözlerinizi dokuyan o değilse? İncinmiş ve mağdur olanlar der k: "Güzellik şefkatli ve naziktir. Kendi ihtişamından yarı mahcup genç bir anne gibi dolaşır aramızda." Tutkulu olanlar der ki: "Hayır, güzellik kudretli ve dehşetli bir şeydir. Fırtına gibi ayağımızın altındaki toprağı ve başımızın üstündeki göğü sarsar." Yorgun ve bıkkın olanlar der ki: "Güzellik tatlı fısıltılardan oluşur. ruhumuzda konuşur. Sesi sessizliklerimize teslim olur, gölge korkusuyla titreyen zayıf bir ışık gibi." Ama yerinde duramayanlar der ki: "Dağların arasında bağırdığını duyduk, bağırtılarıyla birlikte nal sesleri, kanat sesleri ve aslanların kükremeleri duyuldu." Geceleyin kentin muhafızları der ki: "Güzellik şafakla birlikte yükselecek doğudan." Öğle vakti çalışanlar ve yolcular der ki: "Onu günbatımının pencerelerinden dünyaya eğilmiş gördük." Kış vakti karda mahsur kalanlar der ki: "Baharla birlikte gelecek tepelerden aşarak." Yaz sıcağında ekin biçenler der ki: "Onu güz yapraklarıyla dans ederken gördük, saçında da kar birikmişti rüzgârdan." Güzelliğe dair bütün bunları söylediniz, ama aslında ondan değil, giderilmemiş ihtiyaçlardan söz etmekteydiniz; hem güzellik bir ihtiyaç değil değil, coşkunluktur. Ne susamış bir ağızdır ne de uzatılmış boş bir avuç. Tutuşmuş bir yürek, büyülenmiş bir ruhtur. Ne görmek istediğiniz imgedir ne de duymak istediğiniz şarkı. Gözlerinizi kapatsanız da gördüğünüz imge, kulaklarınızı tıkasanız da duyduğunuz şarkıdır güzellik.
Sayfa 40 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
·
72 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.