Gönderi

108 syf.
·
Puan vermedi
Ölmüş bir insanın hayatını bize hatirlatanlar sadece geride bıraktığı yapıtları ve mezar taşıdır; insan toz olur gider. s.41 Üretmek, yaşamda kalıcı olmamızı, belleklerde sonsuza dek yaşamamızı sağlayan en önemli şey. Peki sürekli çalışırken, bir şeyler üretirken an'lari kaçırıp hayatımız uzerine sorular soruyor muyuz ? İşte bu metin bu soruyu sormuş . İki farklı karakter . Biri hep başarılı odaklı yaşamış, disiplinli Fransız asıllı Yahudi banker yani yazarımız Alain Elkann'in babası. Diğeri bohem, eğlenmeyi seven, ünlü sanatçı Polonya asıllı bir Yahudi olan Roland Topor. Alain Elkann'in babası vefat edince ailesi O'nu Montparnesse Mezarlığına defneder. Yazarımız babasının yanındaki mezarın Roland Topor 'a ait olduğunu öğrenir. Gerçek hayatta birbirleriyle asla anlasamayacak iki karakterin aynı alanda olması yazarımıza ilginç gelir ve iki insan arasında bir diyalog olduğunu hayal eder. Bu bölümleri okurken ölüm herkesi eşit kılar sözünü hatırladım. Alain hayal ettiği bu diyaloglardan bir kitap yazmayı düşünür. Ve Topor'un yakınlarına ulaşır, kendi hatıralarına dönüp bakar. Babası ve Topor'un hayatı birbiri içine geçmiş, kurgu gerçek birbirine karışmıştır. Nazi işgali, Fransizlarin Yahudi Cemaatine karşı tepkisi, New York'a giden köksüz Yahudi toplulukları gibi konular metinde yer alan diğer konular. Bunun dışında oğul baba ilişkisi ekseninde yazarın aile ilişkilerini sorgulamasini da buluyoruz Fransız Babam kitabında. Yaşamı sadece an'lardan ibaret görmeliyiz. Plan yapmadan şimdiki zamanın kıymetini bilmek çok onemli. Yazar, "Carpe diem" felsefesine gonderme yaparcasına bir Yahudi atasözü olan " İnsan düşündüğü zaman Tanrı güler " sözü ile bu konuya dikkat çekmeyi de başarmış. Keyifli bir metindi. Okumak isteyenlere iyi okumalar dilerim.
Fransız Babam
Fransız BabamAlain Elkann · Can Yayınları · 200824 okunma
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.