Gönderi
Kötülük Doğuştan mı gelir yoksa sonradan mı kazanılır ?
Altı ile on iki yaş arasında küçük çocuklar, uygar dünyanın baskısından uzaklaşınca nasıl böylesine vahşileşebilir, kan dökecek kadar acımasız olabilir diye düşünen birçok kişi küçüklerde bile bu kadar korkunç bir biçimde beliren acımasızlık duygusunun, "Sineklerin Tanrısında" insan yaradılışında doğuştan var olduğu görüşünün savunulduğu kanısına varıp dehşete kapılır. Oysa kendi çocukluğuna ve yakından tanıdığı çocuklara duygusallıktan arınmış gerçekçi bir gözle bakabilenler, çocukların küçük birer melek değil, tıpkı yetişkinler gibi birer insan olduğunu bilirler.
Karakterlerin özelliklerine değinmek gerekirse:
~ Ralph eşitliğe, sevgiye ve anlaşmaya inanan iyiliğe yönelik bir önderdir.
~ Jack kendinden başkasını hor gören zorbaca baskıya inanan kötülüğe yönelik bir önderdir. Jack, görülür görülmez onun küçük bir faşist olduğu hemen anlaşılır. Jack'in Domuzcuk'u görür görmez adam yerine koymaması "Şişko" diyerek aşağılaması da faşistlerin aydınlık kafalara karşı duydukları kinin belirtisinden başka birşey değildir. Jack yüzünü gözünü boyar çünkü hem ilkel kabilelerin adamlarına benzemek için hemde kendi benliğini maskelemek için bunu yapar.
~ Domuzcuk, Ralph'in akıl hocasıdır. Akıl ve sağduyunun temsilcisidir.
~ Sineklerin tanrısı ismini üstüne sineklerin konduğu ölü bir domuz başından alır.
Simon'un canavarı düşününce gözünün önüne insan geliyordu.
Hulâsa, Simon tamamen iyiliği Roger ise tamamen kötülüğü simgeler
Ralph da iyi olmasına rağmen tamamen iyi değildir kötü yanları da vardır. Aynı şekilde Jack de kötü olmasına rağmen tamamen kötü değildir iyi yanları vardır ama kötü yanları ağır basmaktadır.
İlk bakışta Çocuk kitabı izlenimi veren bu kitap iyi anlaşıldığında bünyesinde derin psikolojik ve sosyolojik anlamlar barındırmaktadır.
·
88 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.