Gönderi

176 syf.
·
Not rated
·
Read in 33 hours
Gezinti veya gezmek yürümenin bir şekli. Genellikle gamsız öfkesiz bir eylem. Bir anlamlandırma çabasından çok gözlemleme, keyfini çıkarma, huzur arama ve mutlu olma çabası. Oysa bunun başına bir kelime eklenirse ve bu kelime biraz sert, melankolik ve varoluşsal olursa o zaman işler değişir. Bahar gezintisi demek ile yalnız gezinti demek arasında dağlar vardır. Yalnızlık bir sorgunun başı da olabilir bir tercih de bir zorunluluk da. Ama ne olursa olsun kişi tek başınadır ve kafasında kendisiyle kalır. Onunla konuşur dertleşir. Belki de özgürlüğün en yalın halidir. “Özgürlüğün, insanın canının istediğini yapması demek olduğuna hiçbir zaman inanmadım, özgürlük daha çok yapmak istemediğini yapmamaktır.” Tanım gereği yalnızken insan daha özgür daha öfkeli daha sorgulayıcı olabilir. Yalnızken duruyorsanız başka gezerken yalnız ve sorguluyorsanız başka sonuçlar elde edersiniz. Bulunduğunuz halin vardığınız sonuçlara etkisi inkar edilemez. Eğer kişi yani sorgulayan ve yalnız gezgin J. J. Rousseau olunca sorgulamayla hayaller ideallerle fikirler birbirine karışıyor. Öfkeli yalnız bir adamın sayıklamalarını okurken bir çok sorgulama içine çekiliyorsunuz. Mesela bu ikili dünya kurgumuz içinde birbirinin sebebi olan kavramlar. “Gerçeğin önemsiz olduğu yerde onun karşıtı olan yanlış da önemsizdir. Bundan çıkan sonuç şudur: benzer durumlarda gerçeğin tersini söyleyerek aldatan kişi, gerçeği söylemeyerek aldatandan daha haksız değildir; çünkü yararsız gerçekler konusunda hata yapmak bilmemekten daha kötü değildir.” Burada elbette doğru yanlış ikilemin içinde değerlendirilmemesi gereken çıkarımlar mevcut. Bir fikir beyanı bir düşünürün hayalleri bir felsefecinin soruları sorma şekli. Aslına bakılırsa eline kağıt kalem almamış bir düşünür Sokrates de teknik olarak soru ve cavabı benimsemiş ve Platon’un bize aktardığı üzere bu şekilde kendini ifade etmiştir. Derdi olan bir düşünürün kendini ifade etmek istemesi kadar doğal bir durum olamaz. Mesela Friedrich Nietzsche ölümsüz eserini roman kıvamında yazmıştır. Sözcükler derdi olanın bazen işine yarar çoğu zaman kısıtlayıcı yapısı tam ifadeyi mümkün kılmasa da büyük düşünürler bu kısıtlılığı da yeni bir dil oluşturarak ve yeni kelimeler bularak aşmaya çalışır. Kullanılan metafor ise çoğu zaman anlatmanın en iyi yoludur. Korku ve titreme’de olduğu gibi. Bir gezginin hayallerini 10 kısa denemede okuyoruz. Bu hayaller öfkeli çoğu zaman ve çok iyi mantıksal çözümlemeler içeriyor. “Söylenmesi zorunlu olmayan bir gerçeğin söylenmemesi yalan sayılmaz, ama gerçeğin söylenmemesiden hoşnut olmayan birinin, gerçeğin aksini söylemesi yalan söylemekten sayılır mı, sayılmaz mı? Tanıma göre, o kişinin yalan söylediği söylenemez; çünkü borçlu olmadığı birine sahte para veren kişi hiç kuşkusuz onu aldatmaktadır, ama onu soymamaktadır.” J. J. Roussaeu hem öfkeli hem de yalnız bir düşünür. Öfkesini dışa vurmak için seçtiği yol ise bizi düşünmeye sorgulamaya itiyor. Cevap bulmak için değil düşünme şartlarını zorlamak ve bakış açımızı genişletmek için okunur bir kitap. Tıpkı bir gezintiye çıkmış etrafı gözlemleyip keyif aldığımız anlar gibi anlar yaşamak için. Keyif alırken de öfkesini düşünme tarzını çıkarımlarını gözlüyor ve belki benzer soruları kendinize katıyorsunuz. Ya da katmayıp sadece yazarın dünyasını keşfe çıkıyorsunuz. Bir yalnız gezer olarak.
Yalnız Gezerin Hayalleri
Yalnız Gezerin HayalleriJean-Jacques Rousseau · Alfa Yayıncılık · 20184,077 okunma
·
692 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.