Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

YORGUN İDEALİST 2
Gelin sizinle "idealist"leri biraz deşelim:) Yazıda kendimi idealist olarak tanımlasam da aslında bu kavramın sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Kulağa hoş gelen bir kavram olduğunu kabul ederek başlayacağım. İnsana kendini değerli hissettiren ve bir şeyler yapmak için itici güç oluşturan bir etkiye sahip. Ortaya faydalı bir şeyler koymak istediğimizde insanlardan önce kendimizi buna ikna etmek ve kabul ettirmek zorundayız. Ben idealist bir insanım, dediğimiz anda kendimizi tanımlamış, bir yön belirlemiş ve sırtımızı dayayacağımız sağlam bir duvar bulmuş oluyoruz. Bu işin güzel tarafı. Tabii iş burada bitmiyor... Bir şeyleri zihnimizde idealleştirdiğimizde gerçeklikten kopma gibi bir tehlikeyle karşı karşıya kalıyoruz. Tek gerçeklik zihnimizde olandır, diye düşünmeye başlıyoruz. Tek doğru benim, benim dışımdaki herkes yanılıyor o yüzden HEP BENim dediğim olsun triplerine giriyoruz. Hoşumuza gidiyor bu. Diğer insanlardan farklı olmak, üstün meziyetlere sahip olmak nefsimizin hoşuna gidiyor. Bu da insanı körlüğe götürüyor. Doğru tektir, buna eyvallah ancak doğruya giden yollar çeşit çeşittir. İdealist, işte tam da burada tıkanmaya başlıyor. Zihninde kurduğu ütopyalar gerçekle uyuşmadığı zaman bunalıma giriyor. İlerlemek için bazen geri adım atmak gerektiğini unutuyor. Geri adım attığında idealist kimliğine hançer saplandığı hissi onu bunu yapmaktan alıkoyuyor. Önceki yazıma gelen bir eleştiride eleştirmen diyor ki: Her ne kadar kabul etmesek de aslında bu noktada KİBİR yapıyoruz. O kadar haklı ki! Tek doğrunun kendimiz olduğunu, diğer insanlardan üstün olduğumuzu ve bu yüzden eğer ortaya bir şey koyulacaksa bunu ancak bizim(BEN) yapabileceğimizi düşünüyoruz. Evet kabul etmesek de... Hayat o kadar değişken ki zihnimizde bir şeyleri idealleştirdiğimizde hayatın değişkenlerine yabancılaşmış dolayısıyla da kendimize yabancılaşmış oluyoruz. Egomuzun sebebi de kendimize yabancılaşmış olmanı verdiği ızdırabı bastırmak için ortaya koyduğumuz ve kendimizi de inandırmaya çalıştığımız sahte imajımız oluyor. İdealisti yeterince eleştirdik ancak belirtmem gereken bir yer var ki o da idealistin varmaya çalıştığı nokta. İçinde faydalı bir ürün ortaya koyma isteği olan ve bunu "karakter inşa ederek" yapmaya çalışan idealistin niyetinin kötü olmadığını düşünüyorum. Belki de kendimi temize çekmeye çalışıyorum:) O halde gelin bu idealiste bir yol haritası çizmeye çalışalım: Sevgili idealist arkadaş, Hayat hiçbir zaman senin zihninde belirlediğin gibi bir hal almayacak. Sen de hiçbir zaman mükemmel olamayacaksın. Biraz canını yakacak ama "diğerleri" de çok iyi şeyler ortaya koyacak. Canın sıkıldı değil mi:) Sana "tevekkül" ü önersem ne dersin? Şartlar ne olursa olsun elinden geleni yaptıktan sonra sonucu Allah'a bıraksan ya:) Böylelikle her şeyin senin zihnindeki gibi olması gerektiği düşüncesini de terk etmiş olursun. Değişen şartlar canını o kadar sıkmaz, elinden geleni yapmışındır çünkü. Hem belki doğruya bu taraftan gidiliyordur. Böylelikle sen de ulaşmak istediğin yere ulaşırsın. Ha, "diğer" leri mi, onlar da artık umurunda olmaz artık. Ne de olsa sonuç onların elinde de değil:) Evet genç adam, Yazdıklarını en başta senin okuyup istifade etmen... Ve herkese faydalı olması dileğiyle,
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.