Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ruh Günlükleri...
Bir akşam üzeri, tarihlerden ayın bilmem kaçıydı. Gece oturaklı siyahını henüz gökkubbeye tam boyamamış, günü geceye çevirmeye hazırlanan alaca mavisiyle semada yerini alıyordu. Kış soğuğunu yalancı çıkaran serin bir hava tenime değiyor üşür gibi yapıyordum. İçim titriyordu ama üşümüyordum. İçimdeki öfke ateşinin kozu gittikçe harlanıyor yakmıyor ama ısıtıyordu. Kadın metruk bir evin, anayola uzanan dar sokağında bekliyordu adamın gelmesini. Cebinde direnişinin meşalesi ile. Tüm kırgınlıklarını bir bohça gibi sırtlayıp omzuna "al bunlar senin bana taşıttığın yüklerin" demek için sabırla bekliyordu. Tüm inanmışlıklarını bir kuş misali avucuna alıp adamın ellerine vermek için bekliyordu. Ve beklenen gecikmedi, geldi adam. Kadın önce uzun uzun baktı göz bebeklerinin ta içine. Bağırarak anlatamadığı birçok şeyi, sessizliğiyle anlatır gibi... Ama adam anlamamak için direniyordu. Kadının öfkesi samanlığa düşen ufak bir kıvılcımın kızgın ateşiyle harlanıyor, koca bir köyü yakıp küle döndürecek hızda ilerliyordu. Deliriyordu içten içe. Yaşadığı onca haksızlığın yükü ve boğazında oluşan yumrunun hırsıyla deliriyordu. Kulaklarının işittiği kötü sözler, duygularının aldığı hasarlar ve inandığı tüm yerlerine saplanan bıçaklar kadını adeta çılgına çeviriyordu. Ne yapacağını şaşırmış halde baktı sağına soluna. Sonra kızgın bir hamle ile yapıştı adamın yakasına. Çıkardı cebinden meşalesini ve tuttu karanlığın içindeki kaosa. Yıllarca yutkunduğu herşeyi bir avazda kusar gibi, yıllarca sustuklarını tüm çığlıklarda boğar gibi... Adam hayretle bakıyordu kadının yüzüne. Belki anlamıyor, belki de olan biteni anlamaya çalışıyordu. Ama yaptığı hataların farkında olarak ve utancın rengine bürünmüş bir tavırla bekliyordu. O müstakil evin dar sokağı adeta bir savaş meydanına dönmüş, kılıcı kuşananından belli olmayan bir sahneye şahitlik ediyordu. Kadın tüm zırhını üstüne çekmiş, kılıcını sahaya indirmişti. Yakasına yapıştığı adamın tam göğsünün orta yerine dayadı yıllarca biriktirdiği tüm sermayesini. "Bu son olsun" diyordu". Tüm isyan bayraklarını çekiyor, tüm açık kapıları kapatıyor, tüm perdeleri indiriyor. "Ve bu seni son uyarışım" diyordu. Kadın hiç olmadığı kadar kararlıydı bu defa. Adama maskelediği ikinci yüzünü göstermek istemiyordu. Benim diğer yüzümle tanışma diyordu. Çünkü biliyordu bir kere raydan çıkarsa bu tren, gideceği tek yer uçurum olurdu... ~S. Y~ . . . Devamı ⏳
·
238 görüntüleme
Aşk Bu Ya Seni Bende Unutmuş okurunun profil resmi
Kadın hiç olmadığı kadar kararlıydı bu defa. Adama maskelediği ikinci yüzünü göstermek istemiyordu. Kaleminize sağlık...
Hüzünlü Şaire okurunun profil resmi
Teşekkür ederim efendim 🙏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.