Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Hepimiz biraz sefil haldeyiz
Türk edebiyatının ilk kadın yazarlarından ve döneminin kadın hakları konusunda öncü kişiliklerinden biri olan Emine Semiye, Tanzimat ilk kuşak romancılığı anlayışını unutturacak nitelikte bir romana imza atıyor. Kitabın yazım sürecine bakıldığında 1. Meşrutiyet ilan edilmiş ve yazarları bekleyen karanlık bir istibdat dönemi başlamış durumdadır. Yazarların bu dönem boyunca basıma sokacakları kitapların ciddi bir sansür ve yasaklanma dönemine girdiğini de belirtmek gerekir. Bu yüzden karakter ve yetiştirilme tarzları bir yana yazarların elinde yazabilecekleri temel konu bireysel meselelerdir. İnsan yaşamını, duygularını, tabiat ve doğanın yanı sıra aşkın insan kalbine açtığı derin yaraları roman konusu yapmaya başlamışlardır. Elbette bunun sınırları da hem dönemin hem de yazarların ahlak anlayışına göre çizilir. Yazarın eleştirdiğini dönem doğru bulmazken dönem de kendi baskıcı yöntemlerini yazarlara dayatma ihtiyacından geri durmaz. Hal böyle olunca karşımıza çıkan toplumsalcılıktan çok bireysel anlayışla örülmüş yazınlar olur. Üretilenler toplum içinde hayranlıkla karşılanır, yazarlar üzerine makaleler yazar; kimi zamansa sert eleştirilerle bunları hicvederler. Sefalet üzerine yapılan ağır bir eleştiri görmedim aksine romanın o yıllarda ödüle de layık görüldüğünü öğrenerek okuma isteğim daha da artmış oldu. Fatma Aliye'den sonra yeni bir kadın yazarla tanışmanın zevki içinde bitirdim romanı. Kadınların eğitim hayatının Osmanlı topraklarında kısıtlayıcı bir durumda olduğunu önceki roman incelemelerinde belirtmiştim. Bu öyle bir kısıtlama ki yalnızca eğitim öğretimle sınırlı kalmaz, dışarıya yanlarında bir erkek olmadan çıkmaları dahi mümkün değildir. Ev işleri gibi düzenlemeler haricinde bir şey öğrenmeleri, insanları tanımaları ve olaylara dahil olmaları gerekli görülmez. Kadından bir durum hakkında fikir bile alınmaz. Kaba tabirle kadın, bir insan konumunda değil eşya sıfatıyla erkeğin yanında bir gölge gibidir. Tüm bu gerçekler ışığında denebilir ki kadın yazarları okumak zaruri bir ihtiyaçtır. Bunu en iyi anlatacak olanlar da şüphesiz kadınlardır çünkü ev hayatını tanıyan ve içlerinde yatan kederleri, sıkıntıları erkek romancılardan daha detaylı bilen; bu insanların anlatamadıklarını gözlemleyip okuyucuya açık biçimde sunacak olan kadın yazarlardan başkası olamaz. Onlar aynı malzemeden yaratılmış gibilerdir. Haliyle bu mücadeleye ortak olup anlatmak onların sorumluluğunda gibidir. Bu insanlar için anlaşılmak, mücadelelerine dayanak olabilmek hayat boyu bir amaç olarak görülür yazdıklarında. Ne kadar başarılı olabildikleri ise tarihin hatırlanmaya değer sayfalarında yaptıkları işlerle anlaşılabilir.
Sefalet
SefaletEmine Semiye · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022291 okunma
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.