Fiziksel acıların yakinindayken susmak, bir hasta odasinda sessizce hareket etmek niçin gerekir? Gürültüler, sesler niçin pansumani bozup yarayi deşer. Gürültü manevi acilari da arttırır. Georges Rodenbach Ölü Brugge. Hugues Viane, esinin ölümüyle birlikte derin bir uzuntu yasar. Hugues'e göre bu yas sürecini en iyi temsil eden sehir de Ortaçağ mimarisine sahip Katolik etkinin çok fazla oldugu gri sehir Brugge'dür. Hugues bütün günlerini esini düşünerek geçirir ve eşinin saçlarını kutsal bir obje gibi cam bir kutuda saklar. Eşinin elbiselerini kimseye vermez. Onun eşyalarını korumaya özen gösterir. Bir gün şehirde yürüyüşe çıkar ve ölen eşine çok benzeyen Jane adlı dansçı bir kadın görür. Bu benzerliğin eşinin acısını hafifleteceğini düşünür ve Jane'e saplantılı bir sekilde bağlanır. Şehrin katı katolik kurallari bu iliskiye hoş bakmaz ve küçümser. Zamanla ölen kişi ve Jane arasındaki benzerliğin zıtlığa dönüştüğünü farkeden Hugues, büyük bir hayalkırıklığı yaşar. Ama yine de Jane'e olan saplantısından kurtulamaz. Ve vurucu bir finalle Rodenbach okuyucuyu şaşırtır. Benzerlikler, melankoli, şehir ve insan ruhu arasındaki ilişki, sehirlerin duygularımıza yansımasi, katolikliğin insanlara yaptığı baskı ve bu baskı ile bireylerin dışlanmasını Rodenbach çok güzel anlatmış. Sembolik roman olarak bilinen Ölü Brugge icin Mallarmé, şiir roman olduğunu söylemiş. Bu romanın naturalizm sonunu getirdigini söyleyenler bile olmuş. Selim Ileri'nin bu romanla ilgili çok güzel bir son sözü var kitapta. Çeviri Roza Hakmen ve tartışmasız çok çok iyi. Kitaba bayıldım ben. Okuyunuz efendim. Keyifli okumalar

Ölü BruggeGeorges Rodenbach · Ketebe Yayınevi · 2022168 okunma

·

53 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tülay