''…
‘Neden telefonlarımı açmıyorsun?..’
‘Ben senin sekreterin miyim? Açıp açmamak bana kalmış.’
‘Kendine neden bu kadar güveniyorsun?.. Burada kaç saattir beklediğimi biliyor musun? Benim kişiliğimde, benim gibi biri bunu yapar mı sanıyorsun? Neden sadece ben böyleyim, sadece ben!..’
‘Seni deli herif.’
‘Evet, beni deli yapan sensin. Ancak sen normal bir şekilde yemek yiyorsun, dublörlük okuluna gidiyorsun… senin hayatında değişen hiçbir şey yok, fakat benim basit olan hayatımı altüst ettin! Bu durumun adil olmaması beni rahatsız ediyor!’
‘O zaman benden ne yapmamı bekliyorsun?’
‘Ben senin Deniz Kızın olacağım… Aslında var olmayan biri gibi, önce yanında olup sonra köpük gibi kaybolacağım. Bu yüzden artık sana bağlanacağım… Neden bir şey söylemiyorsun?’
‘Mantıklı bir şeyler söyleseydin cevap verirdim.’
Joo Won, ciddi bir şekilde cevap verdi.
‘Neden saçmaymış? Her neyse artık bundan sonra durum, benim sana bağlandığımın resmidir. Sen beni sadece beş dakika bile olsun düşünmedin ama ben seni uzun zamandır düşünüyorum. Bu yüzden ben Deniz Kızı olacağım diyorum. Olmayan biri gibi önce yanında olup sonra köpük gibi kaybolacağım.’
‘Delireceğim. Öyle sessizce yokmuş gibi duran biri misin sen? Ayrıca, neyse… Sonuç olarak sen değilsen ben olayım, ikimizden birini köpük yapalım diyorsun! Değil mi?’
‘Doğru. Ben senden hoşlanıyorum ve seni sürekli görebilmek adına şu an için elimden gelenin en iyisi bu.’
Ra Im, Joo Won’a dim direkt baktı.
‘Beni bu kadar seviyorsun ama benimle beraber olabileceğin geleceğin sadece köpükten mi ibaret? Yani bizim sevgimiz her ne kadar derinleşse, birbirimizi sevsek ya da sevmesek de sonuç olarak iz kalmadan kaybolacak bir ilişki diyorsun. Öyle mi?’
‘Çünkü bu ikimizin gerçeği…’
Ra Im sessizce başını salladı.
‘Öyle, söylediklerin doğru. Ama seni aptal! Hangi kadın köpük olacak güzel ve mutlu bir aşka başlar ki? Dünyadaki hangi kadın olursa olsun, bitecek bir aşka başlamaz. Biliyor musun? Bu yüzden bizim bir ilişkimiz olmayacak. Bizim bir geleceğimiz yok.’
‘Neden yokmuş? Bu yüzden ben Deniz Kızı olacağım, diyorum. Senin için bu kadar zor olan ne? İlişkisi olan her erkek ve kadın evleniyor mu? Ben evleneceğiz desem, evlenmezsek ne yapacaksın? İstemesen de, senin için bir anlamı olmasa da sadece bir kere başlayalım diyorum. Doğruyu söylemek gerekirse, sen de istiyorsun. Sen de benden hoşlanıyorsun.’
Joo Won, Ra Im’e yaklaştı.
‘Lütfen, yanlış anlama. Ben senden hoşlanmıyorum…’
Joo Won, hızlıca Ra Im’in önünü kesti. Ra Im’in gözlerinin içine bakarak saçlarını okşadı. Sevimli bir çocuğun saçlarını okşar gibi. Elleri yumuşacıktı.
‘Yalan söyleme. Az önce gerildin. Ciddi olarak düşün ve öyle cevap ver. Ben ciddi olarak düşündüm ve öyle karar verdim.’
…''
Sayfa 97 - Olimpos Yayınları
·
277 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.