Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

...neyin var benim sevgilim derdim ona ellerin buz gibi rengin birdenbire soldu unut bütün bunları insanlarla gerçekleştirmek istediğin bütün hayallerini bana söyle bütün bunları seni dinlemek istiyorum o kadar çok yarım kalmış yaşantı birikti ki canım Günseli onların hepsini anlatsam kaldığım yerden yaşamağa kalksam benden kaçarsın hayır istemezsin beni ve hayallerimi içinde yaşantı haline getirmeden sözle ifade etmeden uyuşturduğum derinliklerime attığım ve ortaya çıkmalarından korktuğum bu sakat duyguları oldukları gibi bırakalım canım Günseli uyandırmayalım onları ah neden başka türlü olmadı diye çaresizlik içinde beni kıvrandırmış olan akılsız yaşantı kırıntılarımı unutalım sözünü keserdim hepsini istiyorum diye direnirdim hayır olmaz Günseli bütün bu artıkları orada burada bıraktım yıllarca önce bıraktığım terkettiğim evlerin dolaplarında unuttum bu kadar yıldır gidip almadım diye ev sahipleri atmışlardır artık onları oralarda unuttuğumu dahi farketmemişlerdir onlar gülüp söyleşirlerken benim akıllarının köşesinden bile geçmeyen ıstıraplarla kıvrandığımı sezmemişlerdir ben hepsini yapacağım Selimim bana izin ver beni içeri bırak hayır ben mutlu olmayacağım ve senin de yaşantını karartacağım neyse geçelim bırakalım bir kitapta okuduğum gibi dünyada bu kadar parlak psikolojik durumlar varken ve insanlar da en güç anlarında bu parlak psikolojik bunaltılar içindeyken bizim sözümüz mü olur hangi kitaba sığar bu aşağılık durum neyse geçelim efendim geçelim ben buna göre hareket edememişsem elimi kolumu nereye koyacağımı bilememişsem bunun bile bir yolu yordamı varsa bunu da bilememişsem ucuz psikolojinin kötü psikolojinin içine bile girememişsem bırak efendim insan böyle eksik bunalımlarla para yapamaz buradan bir yere gidilmez evet sonunda maskemi aşağıya indiriyorum kendimi açığa çıkarıyorum itiraf ediyorum ben başka türlü olmak istiyordum size çok ilginç geldiğim bu durumumu değiştirmek bambaşka insan olmak istiyordum fakat kendimi başka türlü yapmak elimden gelmedi beceremedim anlıyor musun sizler gibi olmak istiyordum en aşağılık en bayağı görüneniniz kadar olmak istiyordum onu bile beceremedim bu bakımdan bana vız gelir kitaplara almanız beni boynuma bir etiket yapıştırmanız sizden kaçmak istiyorum kitaplarda tartışmalarda yaşarken hor gördüğünüz incelikleri hele ruhsal incelikleri anlamadığı için hor gördüğünüz çocuklara büyüklere kötü örnek olarak gösterdiğiniz kahramanlarınızın parlaklığı daha iyi belli olsun diye cılızlıkları miskinlikleri kötü ruhlulukları bayağılıkları açgözlülükleri ile arka plânları karartan zavallı benim işte itiraf ediyorum kendimi savunmuyorum bütün bu beğenmediğiniz insanları yakın buldum kendime hayır bulmadım onlar bir bakıma kendi içlerinde tutarlıydılar fakat artık sizlere anlatabilmeliyim ki son fırsatı kaçırıyorum senden sonra tufan gelecek Günseli ve beni artık kimse kurtaramayacak bir yandan da gene sanıyorum ki daha doğrusu kendimi aldattığımı bile bile sanıyorum ki sanki beni hiç bir yere götürmeyen bu anlamsız inadımda bu yersiz öfkemde ısrar edersem değerim artacak hiç bir şey söylemeden susarsam sanki neyi anlatamadığım anlaşılacak beni de cumhurbaşkanı yapacaklar buyur diyecekler herkes anlattı anlatamayan bir tek sen varsın meğer bütün iş anlatamamaktaymış başımıza sen geç diyecekler senin gibi kimse kalmadı zaten nutuklarım konuşmalarım filân hepsi hazır insanlar diyeceğim ey insanlar benim hepinizden farklı olduğumu nasıl anladınız demek fen bu kadar ilerledi başka adam kalmadığı için ben her şey olacağım cumhurbaşkanı ben başbakan ben kendimi bütün bakanlar yapacağım her tarafa yetişeceğim herkesin elini tutup doğru çizgiler çizdireceğim bütün kurumları düzelteceğim tabiî kimse itiraz etmeyecek itiraz dünyadan kaldırılacak bugüne kadar bütün insanlığı geri bırakan itiraza yer verilmeyecek gülersin elbette ben senden daha çok gülüyorum bütün hayatımca güldüm bana gülünürken ve başkalarına gülünürken ben de güldüm fakat bütün bunları söylemeyince olmuyor o zaman bilmiyorlar oysa bilmemeleri gerekir bütün mesele onların bilmemesinde işin içinden çıkamıyorum zaten söyleyince de hak vermiyorlar herkes buna benzer hayaller kurmuştur diyorlar hayır böyle düşünüyorsanız anlatmayacağım bir kelime daha alamazsınız benden demek sizin için insanın bu saçma hayaller uğruna ömrünü tüketmesi hiç bir şey ifade etmiyor nasıl etsin hergün milyonlarca insanın başına olmadık işler geliyor ölümler kazalar genç yaşta başa gelen amansız hastalıklar hangi birine üzülelim duymaya yetişilmiyor değil değil anlatmak istediğim bu değil susuyorum artık konuşmayacağım zaten kelime hâline cümle hâline getirince olmuyor oysa bir bilseniz ben düşüncemde dünyayı nasıl idare ediyorum aslında sizin dünyanız da fakir geliyor bana ancak bugünkü düzende bir takım imtiyazlar sağlayabilirsiniz bana ya geçmiş yüzyıllar onları nasıl yaşayacağım hayır bütün istediklerimi yaşamaya hayatım ve sizin imkânlarınız yetmez oysa ne kadar iyi olacaktı tabii siz anlamadıktan sonra değeri yok benim gibi olmalı herkes o zaman da bana haklı muamele edilmez elbette çok şey beklediğimi biliyorum her zaman da bekledim her yeni tanıştığım insandan tanışır tanışmaz neler bekledim o daha adımı öğrenmeden ben onunla ilgili hayaller kurdum ümit etmeye başladım hemen ve o insan yanımdan bir dakika bile ayrılınca ben öyle yerlere varmıştım ki hayalimde bu ayrılmayı bir ihanet saydım gücendim hayır benimle başa çıkılmaz beni bırak Günseli herkes için öyle hayaller kurdum ki senin için de bir kurmaya başlarsam bak Günseli düşün beni tanıdığın kadarı ile seviyorsun bir bilsen bilmediklerinin yanında bildiklerin ne kadar az yer tutuyor belki ben öyle esaslı bir adamım ki her şeyimi bilsen aşkın da korkunç olacak ben dayanamıyacağım sonra birden suratını asardı bunların doğru olmadığını içimde bir yerde biliyorum belki tanıdıkça benden uzaklaşacaksın belki ben tanıdığın kadar bir şeyim geride bir şey yoktur ben de kurcalamak istemiyorum altından bir yokluk bir hiçlik çıkarsa sen belki dayanırsın buna fakat ben dayanamam yaşayamam müsaade edin bana hayattan ayrılıyorum kendi isteğimle ayrılıyorum bu sözlerin gerçekle ilişkisini bilemedim Turgut kendi de inanmak istemiyordu söylediklerine sanki istediği gibi konuşma fırsatını ilk defa bulduğu için konuşuyordu sanki ilk hataya düştüğümüz gün ayrılmalıyız hayattan diyordu artık çok geç kaldık ilk uyuşmazlığa düştükleri zaman birbirlerinden ayrılmalı insanlar sonra bir çıkmaza giriliyor kendimi hoşgördüğüm her an başka aptallıklar için fırsat yaratıyor başından kesmeli ilk yanılmada ilk hayal kırıklığında son vermeli bu işe sonra başarısızlık bir alışkanlık oluyor sıkılganlık bir huy oluyor burnunu çekmek gibi bir huy ilk yalanı söyledikten sonra bir daha konuşmamalı insan ümit ediyor İsa günahları affediyor her iş yolunda fakat Isa günah işlemedi bunun ağırlığını bilemez yaptığı bir hataya kitaplarda raslayamadım başkasında günahları affetmek kolay ilk anda ne kadar acı gelirse gelsin başkalarının yaşattığı ıstırapları unutuyoruz sadece merakımızdan yaşamaya insanlarla ilişkilerimizi sürdürmeğe çalışıyoruz sonunda bakalım ne olacak bir gün daha birlikte olsaydım ne olurdu belki bütün anlaşmazlıklar düzelirdi bugün aklıma gelen sözü ona dün söyleseydim mesele kalmazdı o halde yarın yeniden denemeliyim oysa aynı hatalar aynı aptallıklar tekrar ediliyor neden gazetecinin kızını ilk gördüğüm gün ondan hoşlandığımı söyleyemediğim halde onun da bana pek aldırmadığını gördüğüm halde ondan sonra kadınlardan uzak durmasını bilemedim neden aklımı ve ruhumu ve vücudumu kirlettim neden mutlak bir yola girmek için gerekli temizlikleri yapamadım içimde ve Tanrı ya da tabiat mutlak yola girmesini istediği yüz kişi için yüzbin kişi yarattı diye doksan dokuz bin dokuz yüz kişiden biri olarak yaşamak neden gerekli soruyorum herhalde tutunamayanların bir kısmına bu acı gerçeğin farkına varma ve hayattan istifa hakkı verilmiştir itiraz ediyorum sayın başkan bu hayattan istifa ederek başka bir hayatı başka bir türlü yaşamak istiyorum sayın başkan usul hakkında konuşmak istiyorum ayağa kalkardı hiç bir işe yaramıyorum hiç olmazsa seni güldürmeliyim hiç olmazsa biletin yanmasın kötü de olsa bir oyun seyretmelisin güldürürken gülmesini de bildiğimi sana göstermeliyim doğru dürüst yaşatmıyorum seni hiç olmazsa benden arta kalanlarla seni sevindirmeliyim senin beğenmen için benden geriye kalmış en küçük bir kırıntıyı bile sevmeliyim hiç olmazsa elim var ayağım var beni seven Günseli var az deyip geçmeyin büyük fedakârlıklarla kumpanyamıza seyirci olarak getirtmiş bulunduğumuz Günseli biz oynarken seyredecektir evet Günseli madem ki geldin bu dünyaya alışmalısın her rüyaya beni de oynat diye düşündü...
·
294 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.