Gönderi

52 syf.
·
Not rated
GEÇMİŞE YOLCULUK / STEFAN ZWEIG Gene dersler, ağır kitaplar, düzenli gurup okumaları arasında sıkışmışken bir kaçamak yaptım. Kendime, kafa dağıtmaya, dinlenmek için araya bir Zweig kitabı sıkıştırıverdim. Bu seferki kitabın adı 'Geçmişe Yolculuk'. Geçmişe Yolculuk, yazar yaşarken basılmamış. Zweig'in 1942 yılındaki ölümünden yaklaşık otuz yıl sonra, 1970'lerde bu novellanın el yazmaları bulundu ve gün ışığına kavuştu. Eserin 1920'lerde yazıldığı tahmin ediliyor. Aşkın sınırsızlığı üstüne yazılmış en etkileyici, en yoğun metinlerden biridir. "Geçmişe Yolculuk, zamana, mekâna ve değişen koşullara direnen yasak ve tutkulu bir aşkın hikâyesidir. Bu çılgın aşk önce okyanusun ve daha sonra da Birinci Dünya Savaşı’nın araya girmesiyle dokuz yıllık bir kesintiye uğrar. Yıllar sonra yeniden buluşan iki sevgilinin hayatları büyük bir değişime uğramıştır." diyor arka kapakta. Zweig gene; incecik bir kitaba yoğun duygular, tutkulu bir aşk, iç hesaplaşmalar, dünya savaşı, tarih, psikoloji gibi birçok şeyi sığdırmış. Çalıştığı evde patronunun karısına aşık olan asistan Ludwig, yeni görevi için iki yıllığına Meksika'ya gider. Aşkı ile arasına önce okyanus, sonra I. Dünya Savaşı girer. Tekrar kavuşmaları ancak 9 yıl sonra gerçekleşir. Aşkın sınırı var mı, zamana meydan okuyabilir mi? Aşkın ömrü ne kadardır? Onca geçen zaman, değişen koşullar sonrasında buluşmaları nasıl olur? gibi birçok soru ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Yorumların çoğunda tutkulu aşk, kavuşabilecekler mi? gibi olumlu yorumlar var. Sadece birkaç kişi benim gibi düşünüyor. Aslında bu bir yasak aşk hem geçmişte, hem sonrasında. İlk tanıştıkları dönemde kadın evli, patronunun karısı (bu aşk ne kadar etik?). Dokuz yıl sonra ise patron ölmüş olsa bile Ludwig evli ve çocukları var. Üstelik çoğu okurun gözden kaçırdığı bir bölüm de var. İlk zaman Ludwig mektupları saklayıp, hatıraları korusa da zamanla bu ilgi azalır, hatta evlenir ve ilk aşkı zamanın sisli perdeleri arkasında geçmişte kaybolur. Beş yıl sonra okyanus ötesindeki aşkını anımsamıyordur bile. I. Dünya Savaşı bittiği zaman yapılan kutlamalar sırasında savaşta yaşanan felaketleri düşünürken bir zamanlar sevdiği kadına da bir şey olup olmadığı gelir. Kadının durumunu öğrenmek için kendi yaşadıklarını anlatan bir mektup yazar. İki ay sonra mektubuna cevap gediğinde şaşırır çünkü mektup yazdığını da unutmuştur. Kadının cevabında yaşananlar sempatiye, ihtiras ise dostluğa dönüşmüştü. İki yıl sonra iş için gittiği Berlin'de ilk aşkı olan kadın tekrar aklına gelir ve kadını arar. Peki bu nasıl tutkulu, çılgın bir aşk? Unut, hatırla, unut, hatırla diziminde giden bir hikaye. Aslında sonu da kesin değil. Sonunun net olmamasının sebebi hakkında değişik fikirler var. Bazıları el yazmalarının Zweig'in ölümünden sonra bulunduğu için hikayeyi tamamlamadığından bastırmadığını düşünüyor. Ya da yazdığı sonu beğenmediği ama yeni bir son da yazmadığı için dosyalar arasında unutulup kalmış olabileceğini de düşünenler var. Sonu belli olmasa da, yazar okurun hayal gücüne bırakmış olsa da, ne olursa olsun Zweig izleri taşıyan, kaleminden çıkmış bir eser dolayısıyla okunmalı. Seçtiğiniz tüm kitapları keyifle okumanız dileğiyle kitapla kalın...
Geçmişe Yolculuk
Geçmişe YolculukStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202326.7k okunma
·
46 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.