Gönderi

256 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 18 days
Hakkari'de Bir Mevsim
“Hadi, ne duruyorsun sevgili okuyucu Hadi yeni bir yılın eşiğinde değilsen bile Sen de sarıl kaleme. İster başına gelenleri yaz İster aklından geçenleri İster düşlerine girenleri Ama yaz. Çünkü her kalem yazabilir —— en azından şu benim kırık kalemim kadar..” Bu satırlara istinaden; Sabah saat 05.00. Kalkıp hazırlanmalı. Sakal traşı olunmalı. Aynaya bakmadan nasıl olunacaksa artık… oluyorum bir şekilde. Botlar boyanmalı. Üniformalar giyilmeli. Çok fazla eğitim yok, alt tarafı bulunduğumuz bölge tanıtılacak… Kahvaltı, mıntıka, yürüyüş vesaire derken bölge tanıtılmaya başlandı. Yürüyoruz yüzlerce ayak sesi… toza toprağa karışıyoruz. Neyseki düz bir patika da insafa geliyor başımızdakiler. Patikanın etrafı yemyeşil çimenler ve yaşlı ağaçlarla kaplı. Önü açık ve ferah bir alan. Mola veriyoruz. Hava soğuk fakat manzara buna değer. Karşım da bir dağ. Karlarla kaplı bir dağ… o kadar yakınımızda ki... O an içimden bir ses herkesi görüntüden çıkar, kulaklarını tıka, sadece dağ ve eşsiz manzarasıyla beraber kal dedi. Öylede yaptım. Bir ağacı gözüme kestirip kıvrılarak sırtımı yasladım. Kimse yok. Ses ve gürültü yok artık. Çıkardım cebimden sigaramı yaktım. İzledim… Eşsiz güzelliği. Dinledim karşımda ki karlarla kaplı dağı ve kendimi. Sigaram bitti etrafa bakındım hâla kimse yok. Hemen bir tane daha yaktım. Vakit dar… Manzaranın ve bana her sabah soğuğuyla diz çöktüren dağın fotoğrafını çekmem lazımdı gözlerimle. İyisiyle de kötüsüyle de beni dinleyen anlayan bir tek o vardı. Baktım doyasıya. Her sabah bizi soğuktan tir tir titreten dağı izledim. Akşamları en güzel gün batımını bize sunan dağı izledim. O fotoğrafları unutmamalıydım. Nasıl unutabilirdim ki? Derken bir ses… Vakit dolmuştu. Kısa bir molaydı belki de ama benim için zamanın durduğu, düşündüğüm ve sorguladığım bir molaydı. Özlediğim bir molaydı. O günü neyse ki bir şekilde tamamladık. Akşam bir dostum aradı. Yeni bir yazar ve kitap keşfettiğini kitabı bana kargo ile ulaştırmak istediğini söyledi. Sayılı günlerim kalmıştı. Dönecektim özgürlüğe… Acele etme döndüğüm de oturur konuşuruz hem birazda yazar ve kitabından bahsedersin. Hem benim de sana anlatacaklarım var. Çok güzel fotoğraflar çektim… Derken günler ilerledi ve özgürlüğe kavuştum… İşte bir hediye ile yazar Ferit Edgü ile tanıştım. Muazzam bir dil ve üslup. Farklı… ve ben buradayım diyor. Biliyorum sende benim gibi hissediyorsun ey okuyucu diyerek sesleniyor bizlere. Gitmesen de görmesen de hissedeceksin zaten ey okuyucu… Kitap aşırı akıcı lakin hemen bitmemesi ve diğer kitaplarının da siparişinin elime ulaşması için yavaşça ilerledim. İyi de oldu. Mükemmel müzikler eşliğinde yaşadım Hakkâri’de Bir Mevsim’i. Söyleyecek çok fazla sözüm kalmadı. Bir kaç Müzik paylaşarak noktalıyorum. Tüm değerli okuyuculara müzik eşliğinde okumalarını tavsiye ederim. Aklımda ki Görseller; Hedikler, Akzambak, Kınnap, Kandilli köyü Müzikler; Yerevan, Exit, Underwood (Ludovico), Mallimack
Hakkari’de Bir Mevsim
Hakkari’de Bir MevsimFerit Edgü · Everest Yayınları · 202310.2k okunma
··
188 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.