Felsefi bulguları okumak , anlamak bazen ağır gelebilir biz okurlara ama bu eser masalsı anlatımı ile felsefik olarak ; düşündürmek , sorgulatmak , kendini ve nereden geldiğini bulmak , zorlu yolculukların ağır bedellerini hissettirmek için yazılmış ve amacında başarılı olmuş bir eser .
Bu eserin anlatımına masal diyoruz ama hayatın gerçek yüzünü görme şansını veriyor bizlere . Bir dilek hakkın oluyor ve sen bu dileğin ile bilinmeyene gidiyorsun. Gittiğin yolda engeller , zorluklar çıkıyor ki sen; adil , zeki , sevgi , merhamet , hırslı yönlerini kullanıyorsun . Karanlık mı, ışık mı ? Sonuçları sen belirliyorsun. Doğru ile yanlışlar arasında düşüncelere boğuluyor, kararların seni ve herkesi etkiliyor .
İlk insanlar bir dağın Güney'in de ve Kuzey'inde bulmuşlardı kendilerini onları birbirlerinden ayıran bir dağ vardı. Çıkması imkansız , birbirlerinden habersiz yaşıyorlardı ki bir gün Adam Tanrı Dağının zirvesine çıkıp Tanrı 'dan dilek hakkını istemek için yola koyuldu . Başardı ve dileği bir gemi oldu. Bu gemi onu sonsuzluğa götüren bir aracıydı. Bu yolculuk ona ve bizlere büyük dersler verecekti . Her zaman olduğu gibi herşeyin bir bedeli vardı.
Adam, Kaptan oldu . Artık tek kendisini düşünemezdi . Verdiği kararlar onu , tayfasını ve bizleri etkileyecekti . Hayallerin Gemisi bizi ufkun zorlu yolculuğuna , benliğin iç sesine , bilinmeyenin ardına davet ediyor.
Hikayenin sonunda Nuh ve Tur'un hayatından bir kesiti bulurken , Leyla ile Mecnun'un hazin hikayesi ile bizleri mest eden bu destansı eseri okumanızı tavsiye ederim.