Merhabalar
Bugün sizlerle 
Muhammed Çağrıl TAŞTAN kalemiyle biraz felsefi ve çokça fantastik akıcı masalsı anlatımı ile hiç sıkılmayacağınız bir gemi yolculuğuna çıkalım, sonrası Leyla ile Mecnun'un aynı zamanda Nuh ve oğlu Tur'un hikayesine göz atalım, hadi başlayalım.
Bir zamanlar ilk insanlar bir dağın kuzeyinde ve güneyinde yaşarlarmış. Bu dağa Tanrı Dağı denirmiş. Tanrı dağının tepesine henüz sağ salim çıkan inen yokmuş.
İçlerinden biri Adam ismini alan kişi buna cesaret etmiş ve tepeye çıkmış bir dilek dilemiş, bir gemi hayallerine giden sonsuzluğun anahtarı...
Başlamış gemi ile yolculuğa, onu tehlikeli ve bir o kadar içsel sorgulamalar bekliyormuş.
Duygularıyla giriştiği bu sorgulamalar bizleri de farklı ufuklarda gezdirmeyi başarıyor.
Adam artık Kaptanmış, yolculuğa başladığı gibi değilmiş değişen bir şeyler varmış kendinde, acaba bu yolculuğu nasıl sonlanacak?
116 sayfalık bu eseri gönülden tavsiye ederim, yazarın kalemi oldukça sade ve anlaşılır, akıp gidiyor
~
"Kıyametin ardından, yok olurken gerçek ile hayaller
Bir hayal kalır, zamana direnir, ölümden bakiye kalır
O hayal ki leyla'dır
Yapılacak son şey ona kavuşmaktır."
~
"Aşk, kimliğini kaybetmekti karşındaki için, sevgilinin gözlerinde yine kendini değil sevdiğini görebilmekti."
~
"Aşk, yaratılanların hepsinden öteydi çünkü yaratıcının nefesiydi."
~
"En zoru sevgiyi bulmak ya da dağıtmaktı çünkü. Sevgi para kadar kolay kazanılmıyor, servet kadar çabuk kaybedilmiyordu. Aşktan sonra en yüceydi sevgi, yalnızlığa rağmen artık yalnızların adasında."
~
"Doğmak insan olmak için yeterli bir eylem miydi?
Eylemlerini sıradanlık zincirinde en büyük halkayı yaratan ilk düğümdü. İnsandan doğan bir kimsenin insan olması mümkünken, zamanın özlük hamurunu yoğurduğu yılların ardından insan kalabilmesi mümkün değildi. İnsan olabilmek ile insan olmanın arasındaki en temel fark da buydu."
~
@karinakitap
Semra
#engelsizokurlaokuyoruz
#hayalleringemisi
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.