Gönderi

104 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Yazarın iddiasına göre bu eser, “muteber tarihi kaynaklara dayalı bilgileri, mezhep perspektifinden uzak, bir hikâye bütünlüğü içinde ve kısa analizlerle” mücehhezdir. Aslında yazarı, bir hikâye bütünlüğü oluşturma çabasında muvaffak olduğundan tebrik etmek gerekir. Bu konuda hakkını yiyemeyiz. Kronolojik sıraya ihtimam göstererek okuyucunun kafasında zaman akışının zorlaşmasına engel olmuş. Kitabın “muteber tarihî kaynaklar ihtiva ettiği” iddiası da içi boşaltılmış bir söz değildir. Taberî, İbnü'l-Esîr, Belazurî gibi İslâm tarihinin mühim klasik kaynaklarını kullanmaya çalışmış. Ancak kitap nakledilen çoğu rivayetler, makteller yoluyla gelmiştir. Edebî eserlerin olayı mübalağa ederek okuyucuya hüzün uyandırması kabul edilebilir; fakat bunu tarihî gerçek gibi yansıtıp yorumlamak pek de doğru olmasa gerek. “Mezhep perspektifinden uzak” iddiasının ise maalesef elle tutulur bir yanı yok. Kitabın başından sonuna kadar “hak-batıl savaşı” fikri ekseninde Kerbela hâdisesi değerlendirilmiştir. Hz. Hüseyin'in vefasızlığa uğrama ihtimaline karşın etrafından gelen ihtarlara kulak asmaması, Hz. Hüseyin'in rüyasında Peygamber Efendimiz'i görmesi ve onu “şehit olarak görmek istemesiyle” ilişkilendirilmiş mesela (s. 22). Bunun realist bir bakışla yorumlanmadığı da izahtan varestedir. Ya da yazarın anakronik ifadeleri de objektifliğini tahrip etmiş. Haricîleri “bugünkü IŞİD benzeri zihniyetle” (s. 13) suçlaması da buna en bariz örnek olur kanaatimce... Kerbela Hâdisesi kısa ve öz, hikâye bütünlüğü içerisinde anlatılsa da maalesef bu olay hakkında bilgi edinmek isteyenlerin ilk başvuru kaynakları arasında yer alması gerektiğini söyleyemem.
Vefa Ve Cefa Yol Ayrımında Kerbela
Vefa Ve Cefa Yol Ayrımında KerbelaErsan Baydemir · Medine Yayıncılık · 20211 okunma
·
102 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.