İnsanları Sevmelisin ile başlayan ve başta Alman ve Yahudi olmak üzere Avrupalı mültecilerin trajedisinin anlatıldığı dörtlemenin son kitabı Cennetteki Gölgeler. Önce Almanya sonra da diğer Avrupa ülkelerinden pasaportları hatta kimlikleri olmadığı için sürekli sınır dışı edilen, hapse ve toplama kamplarına atılan mültecilerin en büyük hayali kıta değiştirmekti. Fakat çok azı bunu başarabilmişti. Romanın kahramanı Robert Ross da pasaportu olmayan ve başka birinin pasaportuyla Avrupa’da yaşamaya çalışan, toplama kampından kurtulmuş, öncesinde gazeteci olan bir Alman mültecisi. Belçika işgal altındayken Brüksel’de bir müzenin mahzeninde, müze müdürü tarafından saklanmış, gün yüzü görmemiş Ross, geceleri karanlıkta müzeyi dolaşarak resim konusunda uzmanlaşmıştır. Amerika’ya gelince aldığı kısa süreli oturma izni onun çalışmasına müsaade etmez. Brüksel’de kazandığı beceri ile önce bir antikacıda kaçak çalışır sonrasında ise bir orijinal resim simsarının yanında. ABD’deki diğer mültecilerle iletişime geçer. Fakat cennet umuduyla geldikleri ülke mülteciler için yaşaması zor bir yer haline gelmiştir. Her ne kadar savaştan kurtulmuş olsalar da önlerindeki belirsizlik yaşama tutunmalarını önler. Başta dil olmak üzere bir çok bariyer vardır önlerinde Amerika’ya uyum sağlamalarını engelleyen. Geçmişten getirdikleri yükleri ve ne yapacaklarını bilmez halleriyle ‘Cennette’ dolaşan gölgelere benzetirler kendilerini. ABD’de, Yahudilere daha sempatik bir gözle bakılmaktadır, savaşın mağduru olarak görülürler. Çok önceleri gelmiş ve Amerika’da yaşam kurmuş Almanlar, Nazi sempatizanı olsalar da ülkedeki demokratik gelenek sebebiyle göz ardı edilirler. Ross gibi yeni gelmiş bir Alman mültecisi ise Nazi olarak damgalanır zaman zaman. Sanat simsarlığı macerası Ross’u Hollywood’a da götürür. Orada, Nazi’lerle ilgili filmlerde küçük rolleri olan Almanlarla karşılaşır. Toplama kampı geçmişi sebebiyle, çevrilen bir filme danışmanlık yapması istenir. Anlattıkları, ‘romantik Hollywood’ için ağır bulunur; kimse inanmak istemez. Savaş sonuna gelindiğinde ise her şeyin unutulacağı ve iş adamlarının yeniden kuracağı Almanya düşüncesi tüm mültecilerde hayal kırıklığı ve arafta kalma durumu yaratır. Kısacası Cennetteki Gölgeler, mültecilerin hayatta kalanlarının Abd’de yeni bir hayata başlama ya da geri dönme arasında sıkışıp kalmış çaresizliklerinin anlatıldığı bir hikaye. En sevdiğim Remarque kahramanlarından biri olan Ravic’le tekrar karşılaştım Cennetteki Gölgeler’de ve hikayesinin devamını öğrendim. Remarque maceram şimdilik sona erdi. Diğer kitapları çevrildiği takdirde tereddütsüz alıp okurum.

Cennetteki GölgelerErich Maria Remarque · Everest Yayınları · 201851 okunma

·

101 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Diğdem Abşin