Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Cami derneği başkanı Ahmet Yıldız'ı tanıdınız mı? Evet, evet o... 27 Mayıs Darbesini yapanlardan biri, Milli Birlik Komitesi üyesi. Uygun bulur musunuz bu zatın dernek başkanlığını? İşler daha kolay olur, dini bir mesele siyasî tartışmalara sebebiyet vermez, gecikmez diye mütedeyyin insanların bile bu tercihten ve siyasetten içten içe memnun olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. "Devrim Diyanet Sitesi"nin 12 kişilik idare heyetinde Rahmi Koç da var. Başka iş adamları ve siyasetçiler de... Bir de emekli tuğgeneral Saadettin Evrin var. Darbeden sonra Diyanet İşleri başkan yardımcılığına (fiilen başkanlığa) getirilen, Arapçaya, Farsçaya, İslâmî ilimlere vakıf, tarikata intisabı olan bir paşa bu (yakın senelere kadar böyle ehl-i tarik paşalarımız da vardı, belki hâlâ vardır!). Çok büyük bir ihtimalle bu dikkatli ve "ima(n)lı" davetiye metni de onun kaleminden çıkmadır. İdare Heyeti'nde tanıdık bir din adamının, bir ilahiyatçının, üst düzey bir Diyanet mensubunun olmayışı dikkati çekiyor. Halbuki en başta Akseki işin içindeydi. Ama Evrin Paşa müktesebatıyla ve yeni göreviyle onlara da vekâlet ediyor olmalı. Bir taraftan "irtica" ile mücadele başlığı altında dinî alanı daraltan ve biçimsizleştiren, dinî kurumlara ve din eğitimine müdahale eden, birçok dindar insanı sudan sebeplerle içeri tıkan darbecilerin "beşyüz yıl İslâmlığın merkezliğini ve önderliğini şerefle ifa etmiş” Türkiye'den bahsetmesini, başkentte bir cami "yükseltmesini”, “üçyüz yıldır kopmuş bir klasik cami mimarisi halkasını bugüne ve gelecek kuşaklara bağlama düşüncesini nasıl buldunuz? Ya "uğur" için "dindaşlar"ını açık alanda (evet açık alanda) bayram namazı kılmaya davet etmesini?
Sayfa 1096Kitabı okudu
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.