Osmanlı elçilerinin raporlarında ise, Osmanlı elçilerinin sefaret ile gittikleri ülkenin sadrazam mesabesinde olan başvekilleri arz odasında elçiyi ayakta bekler buldukları anlaşılmaktadır.
Avrupalı elçiler arz odasmda yabancılar için pek alışık olmadıkları ve rahat olmayan bir tabureye oturtulur ve taburenin koyul duğu yerin sadrazamın oturduğu yerden daha aşağıda olmasma dikkat edilirdi; bu da diplomatik manada, yabancı elçinin işinin zor olduğuna ve onu tahkir manasına geldiğine delâlet etmekteydi. Fransız elçisi Villeneue’nün 1728 yılında sadrazam ile yapmış olduğu bir görüşmede sadrazamın yanına oturması büyük bir imtiyaz ve takdir olarak değerlendirilmiştir.