Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Benim dedemin babası 8 sene askerlik yapmış.. O zamanlar askerlik süreleri böyleymiş.. (1850'lere denk geliyor sanırım) Bir defasında ordu ile Üsküdar Ayrılıkçeşme'den yola çıkıp Musul'a kadar yürümüşler. Zaten oraya Ayrılıkçeşme denmesinin sebebi de bu imiş. Her 50-60 kilometrede bir yiyecek içecek tedarik depoları varmış. İlk tedarik noktaları Gebze'deymiş. Gerisi Pamukova, Eskişehir, Konya.. vs vs.. Ana besin kaynakları peksimet imiş. Çoğunun ayağında bot bile yokmuş. Deri çarık.. Çoğu zaman askerliğin süresi bile belli olmuyormuş. Askere bir giden ömür boyu askerde yaşayacağını düşünüyormuş. Askerliğinin son demlerine doğru ona bahçıvanlık görevi vermişler. Domates biber patlıcan vs vs yetiştirip iaşelerini sağlamaya çalışıyorlarmış. Bir gün elinde kağıtlarla biri gelip askerliğinin bittiğini söylemiş. Kendilerine öyle bir hayat kuruyorlarmış ki, askerliğinin bittiğine kendisi bile inanmayıp kağıdı getirene şaka yapıyor sanıp başından postalamış. Şimdi askerlik süresi o kadar kısaldı ki, erat daha birliğine teslim olmadan otobüste askerlik bitiyor :) Bu arada onun oğlu dedem de İstiklal Savaşı'nda, Atatürk'ün "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz" sözünü kendi kulaklarıyla duyduğunu söylüyor. O kadar yakınındaymış yani. Bir defasında Yunanlıların attığı bir top mermisi o kadar yakınına düşüyor ki, dedem onlarca ton toprağın altında kalıyor. Arkadaşları "Allah rahmet eylesin, gitti yiğit gözlü" diyorlar. Bir süre sonra açlıktan ağzında tuttuğu yaprak parçası kurumuş halde kendi kendine toprağın altından çıkıyor. Bunların hepsini, dedem konuşurken babamın, onun sesini eski teyp kasetlerine kaydetmesi ile oradan dinlemiştim.. Birinci ağızdan dinlerken, hele Yunanlıların bastığı köylerde neler yaptıklarını anlatmaya ne vicdanım ne de edebim müsaade etmez. Ama bir tanesini anlatayım, Yunan askeri bastıkları Bir köyde hamile bir kadının karnından çocuğu çıkarıp, kasaturayı çocuğun karnına dikiyorlar. Sonradan oraya yetiştiklerinde dedem bunu görünce o kadar ağlıyor ki, Tüm bölük toplanıp, gerekirse İstiklal uğruna canını hiç edeceklerine yemin ediyorlar.. Mehmet Akif'in dediği gibi; Bir Hilal uğruna Ya Rab, ne güneşler batıyor.
·
4.228 görüntüleme
Rojbin TAŞAR okurunun profil resmi
Ne kadar çok bedell ödenmiş. Allah hepsinden razı olsun. Bu sadece bir tane ise gerisini düşünemiyorum kanım dondu bu nasıl bir viicdansızlık ...
Bu yorum görüntülenemiyor
Beyza Özcanlı okurunun profil resmi
İşte ülke bu zor koşullardan geçti de geldi. Rabbim bu ülkeye layık bir gençlik yaşayabilmemi nasip eder inşallah.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.