ben iç dünyama dönüyorum...
orada hayal kırıklığına yer yok.
ben yalnız kalmalıyım...
başka çarem yok.
korkuyoruz Albayım...
düşünmekten,
sevmekten korkuyoruz.
insan olmaktan korkuyoruz.
insan yerine bir yığın kuklalar yaratıyoruz.
ve beklenen geç geliyor
geldiği sırada
insan başka yerlerde oluyor.
şimdi yanımda olsaydı
böyle üşümezdim Albayım...
ama yeni bir dünya var
anlıyor musun?
her şeyi geride
bırakmak gerekiyor...
olur ya...
belki bir gün
tam senin gibi hissederim...
senin heyecanlanların,
benim heyecanlarım olur.
o zaman seni bütünüyle yaşarım.
kim bilir?
bazı günler konuşamazdı insan...
ne kadar süslenseler,
bir yerden sırıtıyor zavallılıkları...
sürekli başkalarının
kötülüğünden söz ederek
ey insan...
kendini iyi kılamazsın.
bak...
insanlara kaptırma kendini,
durmadan koşuşma,
onlara uyma,
insan bir makinedir...
bir yerde bozulur.
Kadınlar Albayım...
Kadınlar...
ben onları çok kıskanıyorum.
sevdimi tam seviyorlar,
nefret edince tam ediyorlar...
hiç-bir şeyi tam eksik yapmıyorlar.
artık...
konuşmaya hiç hakkım
kalmadı gibi geliyor.
ah Albayım...
ne işim var bu dünyada benim?
ben de bilmiyorum Albayım.
ne olacağını ben de bilmiyorum...
zaman her şeyi hallediyor değil mi Albayım?
garip bir utangaçlık içindeyim.
bazılarımız şiirlere tutunuyor,
bazılarımız şarkılara,
bazılarımız filmlere tutunuyor,
bazılarımız kitaplara...
sanırım artık insan,
tutunamıyor insana...