Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

336 syf.
5/10 puan verdi
İstediğini yaptıran baskıcı erkekler
Ey hayat sen nelere kadirsin? Serinin ilk kitabi Indigo Dağını okurken ki heyecanım nerde benim? İnsanlar düşük puan veriyordu da o kadar da değil diyordum. O kadarmış! Yorumda bazi yerlerde spoiler ve başrollere sövmece var!! Bu kitapta doktor olan Talia'nın hikayesini okuyoruz. Eden kardeşler arasında merak ettimlerimdendi Talia çünkü o ve en küçük erkek kardeşi dışında ailenin hepsi geleneksel meslekleri yapıyorlardı. Talia da doktordu bildiğiniz gibi. Kitabın başında Talia'nın iç düşünceleri güzel aktarılmıştı ben şahsen kendisi hakkında böyle düşündüğünü tahmin etmezdim. Her şey güzeldi ta ki kitabın başrol erkeği ama bana kalırsa başrol olmaması gereken Foster'ın gelişine kadar. Bu adama o kadar sinir oldum ki ne yakışıklı görünüşü ne de kariyeri falan etkiledi beni. Talia 'nın istediklerine saygı duymadı arkadaş. Kitabın konusunda yazıyor zaten yıllar önce Talia ile sevgiliymiş şimdi tekrar Talia'yı kazanmak için gelmiş kasabaya. Keşke gelmeseydin be kardeşim. Talia -nadir olarak bir kaç yerde- defol git dedikçe kapıdan kovuluyor bacadan girecek yer arıyor. Yok Talia olan durumuna da maç gözüyle bakıyormuş ve o her maçı kazandırmış falan. Spoiler uyarısı Bir de her şeyi anlatmadan kızı öpmeye falan kalkması kitap boyunca gurursuz Talia'nin buna izin vermesi ve daha doğru düzgün neden ayrıldıklarını öğrenmeden beraber olmaları... Her karşına geçtiğinde tokadı basardim ben. Kitabın ilerleyen yerlerinde de Talia bu gurursuzlugu sergiledi. Foster kendi geldiği yetmiyormuş gibi başkalarını da Talia'nin yaşadığı kasabaya getirdi. Henüz "hala" açıklama yapmadan. Hele... Foster'ın kızıyla Talia'nin bir sahnesi vardı ki hikayeyi bırakıp bir süre sinirden evde dolaştım. Meğerse Foster'ın kızı varmış ama bunu beyefendi söylememiş. Savunması da ne biliyor musunuz yok ya illaki söylemisimdir veya Talia beni internetten aratınca görmüştür. Off şaka mısın sen kardeşim. Üstelik kızını da kasabadan okula yazdırması sonra Vivi'nin de kasabaya gelmesi cidden bir yerde öyle sinirlendim ki hikâye bitsin diye okudum. Talia'yı kendi kasabasında sıkıştırdı resmen. Ama yine de denk geldiklerinde kalbimin hızını değiştiren kadın falan diyor. Ben senin kalbine başlardım ama neyse :) Ve meşhur ayrılık hikâyesine geldiğimizde beni zerre tatmin etmedi. Hikayenin tek kötüsü Vivi'nin babasiymis resmen. O kadar zorlama geldi ki olmamış bu kitap. Vivi'nin hadsizligi de kitap sonlarında pes dedirtti. Bir sahne daha var. Vivi sözde alışkanlıkla Talia'nin yanında Foster'ın yanağından öpüyor ve sonra Talia'nin dediği şey şu: "Onlara biraz zaman vermeliyim." Başka bir yerde Foster "Vivi'ye zaman ver." Sen Talia 'ya öğrendiklerini sindirmek için zaman vermemişsin ki dalga mı geçiyorsun. Son bir şey, bu kitapta Eden'lar gözüme o kadar harika görünmediler. Aksine hiç kimse kimsenin hayatında ne olup bittiğinden haberdar değil. Kimileri buna kararlara saygı duymak dese de altı kardeş yaşadığın küçük kasabada sürekli yalnız başına ağlıyorsan sorun vardır. Büyük abiler de yıllar önce Talia 'nın kalbini kiran adamı kolayca aileye kabullendi. Griffin falan gülüp ediyordu medeniyetli davranışların beni çok şaşırttı aslanım insan usulen bir iki laf sokar Foster'a. Baba Harrison bile daha iyiydi. Neyse arkadaşlar bıraksanız sabaha kadar konuşurum da gerek yok. Nerde ilk kitap nerde bu kitap. Bu kitabın sonunda olan bir kaç şeyden görüyoruz ki henüz dilimize çevrilmemiş serinin diğer kitabı daha saçma olacak.
Garnet Ovası
Garnet OvasıDevney Perry · Ren Kitap · 0304 okunma
·
240 görüntüleme
Şevval‘s okurunun profil resmi
Ben dayanamadım yarım bıraktım sen yine iyi sabretmişsin valla
Sue okurunun profil resmi
Aslında yarım bırakılırdı da elimde sürünsün istemedim
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.