"Kötülüğün olduğu yerde iyilikte bulunuyor olsa gerek. Peki, iyilik ne zamandan beri kötülüğün gölgesinde kaybolur oldu, insanların içine bu denli nefret aşılayan ne olabilirdi?" Herkese selam Bugün size bazı sayfalar tebessüm ettiren ama çoğu yerde gözlerimi dolduran bir eserin incelemesi ile geldim. Yiğit böyle sayfalar arasına girip sarılmak, yaralarını sarmak, yalnız hissettiğinde, ağladığında yanında olmak isteyeceğim daha ilkokula bile başlamamış sevimli bir çocuk.. Mutlu bir aile ortamı babasının yasak ilişkisiyle adeta cehenneme çevrilir. O çok sevdiği babası artık bir alkolik olmuş, onu ve annesini hırpalamaktan, dövmekten ve kötü sözler söylemekten de geri durmamıştır. "Görüyorsun, şiddet bir şeylerin çözümü olsa bizim ev dünyanın en huzurlu evi olurdu." Okula başlama zamanı geldiğinde bile babası yüzüne bakmamış, annesi, babasının cebinden çaldığı üç beş kuruşla onu okula yazdırmış, dünyalar Yiğit'in olmuştu. Ama bu sevinç bile çok uzun sürmedi çünkü okuldaki çocuklar babasının nasıl biri olduğunu biliyor ve ona zorbalık yapıyorlardı. Büyüyünce ne olacaksın sorusuna verdiği cevabı ise yüreğimi burktu. "İyi bir insan olacağım sadece" Okulda gördüğü zorbalıkları, aile içi şiddeti küçücük yaşına rağmen öyle olgunlukla karşıladı ki her seferinde gözlerimin dolmasını engelleyemedim. Neyse ki onu teselli eden bir Sıla ablamız vardı. "Bu yaşta bu kadar sorumluluk ve hüzün çok geliyordu bana." Baba şiddetine maruz kalmış bir çok çocuğu temsil ediyordu aslında Yiğit... ileride bu çocuklarda nasıl yaralar açtığını, nasıl travmalar bıraktığını anlatıyordu bir nevi.. Yiğit'in hayatı nasıl şekillenecekti? Acaba gerçekten sadece iyi bir insan olabilecek miydi? Yazarımızın kalemini çok sevdim okurken asla sıkmadı su gibi akıp gitti. Duyguları biz okuyuculara geçirişi oldukça başarılıydı. Kalemi daim olsun..

Meyus TakvimiUmut Bayrak · İkinci Adam Yayınları · 202356 okunma

··

269 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.