Gönderi

Eski Türklerde toplumda kadının önemli ve saygın bir yeri vardı. Hakan'la Hatun resmi toplantılarda yan yana oturur, yönetimi birlikte vürütürlerdi. Savaş gibi, barış gibi büyük kararların alınmasında kadının rolü büyüktü. Buyruklarda, Hakan'ın imzasının yanında Hatun'un imzası da bulunurdu. İslâm dininin kabulünden sonra özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde kadın bu haklarını kaybetti. Din ileriye sürülerek kadınların açık başla gezmeleri yasaklandı. Ev giyimleriyle sokağa çıkmaları önlendi. Kadınlara, kentlerde çarşaf giymek, yüzleri peçe ile örtmek, kırsal kesimlerde de peştemallara, örtülere sarınmak zorunluğu getirildi. Kadınlar köyde olsun, kentte olsun yakın akrabalarının yanına bile pek çıkarılmazlardı. Çıkarılsalar bile, başlarını sıkı sıkı örtmek zorundaydılar. Saçlarının bir teli bile görülmezdi. Çünkü günah sayılırdı. Bu dönemde kadına yer yer bir süs eşyası ya da bir mal gözü ile bakıldı. Kadının köleden farkı yoktu. Yaşamı boyunca bir evin dört duvarı arasında, pencereleri kafeslerle örtülü odalarda yaşamaya zorlandı. Kadın çok az sokağa çıkabilirdi. Genç bir kadının yanında yaşlı biri olmadan tek başına sokağa çıkması görülmüş şey değildi. Babası, ağabeysi ya da kocası ile sokağa çıkacak olsa erkek önden yürür, kadın onu beş on adım geriden izlerdi. Kadınla erkek arasında tam bir eşitsizlik, adeta bir uçurum vardı. Büyük konaklarda kadınlar Harem, erkekler Selâmlık denilen bölümlerde ayrı ayrı otururlardı. Kız çocukların okula gönderilmesi uzun süre hoş karşılanmamıştı. Kız değil mi, okuyacak da ne olacak? Şuna buna nâme (mektup) mi yazacak? Babıâli'ye (Hükümete) kâtip mi olacak diyenlerin sayısı hiç de az değildi. Kadınları bilgisiz olan bir toplumun iyi evlâtlar, her alanda beceri gösteren erkekler yetiştiremeyecekleri akla bile gelmezdi. Kadınlar, çarşı-pazar bilmezlerdi. Erkeklerin alıp getirdikleriyle yetinirlerdi. Genellikle kadınların kılık kıyafetine ait şeyleri, ayakkabılarını bile babalar, kocalar alırdı. Kadın bir kuldu. Evde erkek ne derse o olur, erkeğin, istekleri buyruk sayılırdı. Kadının söz hakkı yoktu. Erkek yeterli bir kazanca sahipse dört kadınla bile evlenebilirdi. İslâm dini, erkeğe dört kadınla evlenme hakkını tanımıştı. Bu kadınlar duruma göre ya ayrı ayrı evlerde oturtulur ya da bir çatı altında tutulurlardı. Bu koşullar altında kadının kırılan onuru bir yana, çocukların hali ne kadar acıklıydı. Böyle bir ortamda yetişen çocuk ruh sağlığını nasıl koruyabilir, içine kapanık, mutsuz bir insan olmaktan nasıl kendini kurtarabilirdi? Erkek istediği anda «boş ol», «seni boşadım», «boşsun>> diyerek kadını, yaşamından silkip atabilirdi. Kocasının boşadığı kadınların gidecek bir yerleri, sığınacak bir yakınları yoksa halleri ne olurdu? Sokakta sürünürlerdi. Erkek boşama hakkını da dinden alıyordu. Kadın da çocuk da bu yüzden güvenli yaşayamazdı. Bir gün evden atılmak, sokaklarda kalmak korkusu birçok kadının yüreğine işlemişti. Taşıtlarda kadınlarla erkekler ayrı ayrı yerlerde otururlardı. Kadının herhangi bir toplantıya katılması olacak şey değildi. Medeni Kanunun çıkarılacağı haberi duyulunca belki herkesten çok kadınlar sevindiler. Kanunun bir an önce çıkmasını sabırsızlıkla beklediler. Çünkü bu ka nun kendilerine özgürlük getirecekti. Erkeğin kulu, kölesi olmaktan kurtulacaklardı. Erkekler bir kadından başka bir kadınla evlenemeyeceklerdi. Bir sözle de kendilerini boşayamayacaklardı. Nikâhlar kapı arkalarında imamlar tarafından kıyılmayacak, imam nikâhı kalkacaktı. Bu çok önemli evlilik bağı resmi defterlere geçecek, Belediyelerde nikâh memurları, sırasında Belediye Başkanları tarafından kıyılacaktı. Boşanmalar da gelişigüzel olmayacak, mahkemelerde, yargıç önünde işlem görecekti. Medeni Kanun üzerinde çalışmalar yapılırken Gazi yine bir yurt gezisine çıkmıştı. Bu gezide, özellikle Kurtuluş Savaşında Türk kadınlarının gösterdikleri kahramanlıkları dile getirmiş, kağnı çeken, mermi, cephane taşıyan, yalın ayak yollarda, bellerde çile çeken, her mihnete katlanan kadınların fedakârlıklarını övgüyle anlatmıştır.
··
382 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.