Gönderi

96 syf.
·
Puan vermedi
Nasip
Bir kitabı okumak nasiptir, nasibinde varsa ve o nasibin eğer vaktiyse o kitap okunur ki olanlarda öyle diye düşünürdüm. Nasip derken de öyle oturduğumuz yerden beklemek onu nasibimiz kılar mı? hala düşünürüm. Bu kitabı Ortaköy'de bulunan bir sahaftan aldım. Bir kitabı okumak kadar onun hikayesi, nereden geldiği, neden ve nerede okunduğu gibi birçok faktör de kitapla aramızda bağ kurmamızı sağlar. Ve ben bu kitabı Sirkeci'de bitirdim. Sirkeci ise ayrılığı temsil etmekte... Yazar kitabında masalsı bir dil kullanıp olağanüstü betimlemeler yapmış mecazi birçok anlama yer vermiş ve bunu yaparken de kolektif bilinci kullanmış. Bir solukta okunacak kısacık fakat oldukça derin manalar içeren bir kitap. Kitabın içerisinden benim çıkardığım bir manaya gelecek olursak; sebepler birer perdeden ibarettir, asıl mana o perde kalkınca ortaya çıkar. Nitekim kahramanımız olan Güzel Kız savrulup durur ve kendini bir ölünün başında bulur. Buraya kadar o kuşların "Kırk gün kırk gece bir ölüyü bekleyeceksin! Sonrada muradına ereceksin." derken ne demek istediğini düşünüp duruyorsunuz. Ama Güzel Kız ölünün başına gelince perde ortadan kalkıyor mana ortaya çıkmaya başlıyor. Ve okumaya devam ettikçe her ne olursa olsun bunların bir manaya ulaşacağına kani oluyorsunuz. Okumaya devam ettikçe Güzel Kız neden konuşmuyor diye defalarca sordum kendime ki sabır taşına içini açmasaydı nasibi yine bulur muydu kendini?.. Nasip öyle bir şeydir ki bazen hayat otuz dokuz gün bekletip kırkıncı günün sabahına çıkarmıyor insanı fakat nasibin elbet seni buluyor. Sabır taşını okumak her kitap gibi hayatıma yepyeni bir pencere açtı. Şimdiden tüm okuyacakların keyifle okumasını, yeni bir pencereden bakabilmelerini ve nasiplerinin güzelleşmelerini diliyorum.
Sabır Taşı
Sabır TaşıNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu · 20161,946 okunma
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.