Gönderi

440 syf.
10/10 puan verdi
Aşırı vergiler Devleti çöküşe götürür
https://1000kitap.com/kitap/kitap--431828
Hilal Kucur
Hilal Kucur
Vergi ve verginin az ve çok oluşunun sebepleri hakkında Bilinmelidir ki, devletlerin ve hanedanlıkların ilk zamanlarında vergi, (cibâya, taxation) tevziat (ve mükelleflerin ödedikleri miktarlar) itibariyle az, ama hasılat ve varidat itibariyle çok olur. (Fertler az vergi öder ama toplanan vergi büyük bir yekûn tutar). Devletlerin ve hanedanlıkların son zamanlarında ise bilakis vergi, tevziat itibariyle çok, ama hasılat itibariyle az olur. Ülkeyi mamur hale getirmenin en kuvvetli sebebi, memleketi imar etmek için çalışan müteşebbislerin (müstahsillerin ve mu’tamirlerin) üzerine tarh edilen vergilerin miktarlarını imkân ölçüsünde azaltmaktır, insanlar bu yoldan ülkeyi imar için hevesli olarak faaliyet gösterir. Çünkü bundan hâsıl olacak faydaların kendilerine doğru bol bol akacağından emin bulunmaktadırlar. 39. Devletin son zamanlarında konulan vergiler 40. Sultanın ticaretle meşgul olması tebaa için zararlıdır, vergi düzenini bozar Bilinmelidir ki, sultanın malını nemalandıran ve sermayesini çoğaltan sadece vergidir. Vergilerin artması ise, sadece, sermaye sahiplerine karşı âdil (ve dürüst) davranmak ve onlara böyle (adilane) nezaret etmekle mümkün olur. Bunun sonucu olarak hevesleri artar, arzuları genişler. Bunun dışında ticaret ve ziraatla uğraşmak, tebaaya peşinen zarar verir. 41. Sultan ve etrafındakiler, sadece hanedanlığın orta döneminde servet sahibi olurlar Bunun sebebi, hanedanlığın ilk döneminde toplanan vergiler, asabiyetleri ve faydalı olmaları nispetinde kabile mensuplarına ve asabiyet sahiplerine tevzi edilir. Çünkü (…) hanedanlığın kuruluş döneminde bunlara ihtiyaç vardır. …hanedanlık ihtiyarlamaya yüz tutunca, bu durumda iktidarı elinde tutan zat, kendisine yardımda bulunan ve destek olan şahıslara (ve zümrelere) muhtaç olur. 42. Sultanın İhsanlarındaki azalma, vergileri eksiltir …hanedanlık ve sultan âlemdeki en büyük pazardır. (İktisadi ve ticari faaliyetlerin merkezi devlettir). Umranın maddi unsurunu ve esasını bu pazar teşkil eder. Sultan, mal ve vergi gelirlerini kendine tahsis eder veya bu servet kaybolduğu için sarf yerlerine harcamazsa bu durumda, sultanın maiyetinde ve etrafındaki şahısların, devleti himaye edenlerin elindeki mal azalmış olur. 43. Zulüm umranın harap olduğunu haber verir Malum olsun ki, malları bakımından halka tecavüz etmek, bu malların elde edilmesi ve kazanılması hususunda onların heveslerini ve şevklerini yok eder. Mal ve servet kazanma yolunda çalışmaktan halkın geri durması, bu hususta kendilerine (ve mallarına) yönelen tecavüz miktarınca ve nispetinde olur. Başkasının mülkünü alan veya onu zorla kendi işinde çalıştıran veyahut hakkı olmayan bir şeyi ondan isteyen veyahut da şeriatın farz kılmadığı bir hakkı (ve vazifeyi) başkasına yükleyen (onu meşru ve kanuni olmayan şeylerle mükellef tutan) her kişi karşısındakine zulmetmiştir. İmdi haksız olarak vergi toplayan tahsildarlar zalimdir, hak olandan fazla vergi toplayanlar zalimdir, bunu yağma edenler zalimdir, halka haklarını vermeyenler zalimdir, emlaki gasp edenler tamamıyla zalimdir. Bütün bunların zararını ve vebalini hanedanlığın maddesi olan umranın harap olması sebebiyle devlet çeker. Çünkü bu durum umran ehlinin şevkini ve hevesini yok eder. Umranın fesada uğraması ve harap olması ise, insan nevinin inkitaını ilan eder. “Beş zaruri” (Zaruriyât-ı hams) maksadın tümünde şeriatın riayet ettiği hikmet budur. (Dini hükümlerin ruhu, zulmü yok etmek ve adâleti getirmektir). Beş zaruret ise şunlardır: Dini muhafaza, nefsi muhafaza, aklı muhafaza, nesli muhafaza, malı muhafaza.
Mukaddime III
Mukaddime IIIİbn-i Haldun · Milli Eğitim Basımevi · 198917 okunma
·
123 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.