Gönderi

260 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 3 hours
Hayat her şeye rağmen yaşamaya değer mi?
❝Kendi varoluşumuza engel olmak için artık çok geç fakat gelecek nesillerin varoluşuna engel olmak için hala zamanımız var. Yeni insanları dünyaya getirmek ahlaki açı­dan sorunlu.❞ Dünya bu kadar berbatken çocuk yapmak gerçekten mantıklı ya da etik mi? Yoktan birini var edip ona varoluşun ağır yükünü ve sorumluğunu vermeye hakkımız var mıdır?... Kitabın ismi konusu hakkında az çok fikir veriyordur zaten, yazar bir antinatalist. Ve bu eserinde de üremeyi ya da daha geniş bir bakış açısıyla varoluşu sorguluyor. Biraz fazla radikal ve karamsar olabileceğini belirtmekte fayda var :) Dünyaya gelmenin her zaman zararlı olduğunu iddia ediyor. Ve bunu "acı ve haz simetrisi" adı altında farklı varsayımlar ve önermelerle kanıtlamaya çalışıyor. Simetri 4 değerlendirmeden oluşuyor: (1) Acının varlığı kötüdür. (2) Hazzın varlığı iyidir. (3) Acının yokluğu, o iyilik kimse tarafından tecrübe edil­mese bile iyidir. (4) Hazzın yokluğu, hazdan mahrum olacak kimse yoksa kötü değildir. Bunlara ek olarak da, acısız bir hayatın var olmadığını zaten biliyor ve kabulleniyoruz. Bu gerçeği ve simetrileri kabul ettikten sonra pek tabii ''kötü olmayan bir var olmayış'', acı dolu (dolayısıyla kötü) bir var oluştan iyidir sonucuna ulaşıyoruz. Ulaşıyoruz di mi? :d Kitap bu önermelerle başlayıp varoluş, üreme, nüfus artışı vb sorunları ele alıyor, ve bunları önlemek için de olası çözümleri (üreme yasağı, kürtaj, intihar ve soy tüketimi) şeklinde farklı alt başlıklarda inceliyor. Genel olarak zaten benimsediğim bir bakış açısı olduğu için beğendim. Fakat yer yer bana bile fazlaca radikal gelen önermeler oldu. Kürtajın yasal bir hak olması, ya da devletlerin doğum hakkında takınmaları gerektiği tavırları örnek verebilirim. İyilik yapalım, yeni fertlerin acı çekmesini önleyelim derken sert hatta bir miktar ihmalci tutumlarla kendi topuğumuza sıkmış olur daha ciddi sorunların doğmasına sebebiyet veririz gibime geldi. Bilinçli olan her canlının bu hayatta acı çekeceği varsayımına dayanarak hayvanların bile ürememesi gerektiği fikrini de kabul etmiyorum mesela. Yazar mizantropist olmadığını, tam aksine canlılarla fazla empati kurarak böyle bir iddiada bulunduğunu beyan etmiş. Ben mizantropistim ama. Dünyadaki tüm kötülüğün insandan kaynaklandığına inanıyorum. Bu yüzden de insanların var olmadığı bir dünyada bilinçli hayvanların varoluşla tezat teşkil edecek düzeyde acıya maruz kalacağına inanmıyorum. Bunun sonucunda tamamen acısız bir hayat olacak demiyorum elbette. Acı doğanın bir kanunu, zayıf olan güçlüye yenilecektir tabi. Ama bunun için o hayvanların hiç var olmamayı yeğleyecekleri fikrini abartı buldum. Ama yine de genel ve nihai fikrine katılıyorum, Doğurmayın ve mümkünse doğmayın :)
Keşke Hiç Olmasaydık
Keşke Hiç OlmasaydıkDavid Benatar · Doğu Batı Yayınları · 2018213 okunma
··
365 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.