Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yecüc ve mecüc olayı...
Ne şeytan ne cinler ne de başka bir şey, onların bile bunlardan korktuğu, değişik tür negatif bir varlık türünün; En sonunda bizim boyut kapımızı delmeyi başararak, kendi boyutlarından bizim boyuta geçiş yapmaları ile çok azı müstesna olmak üzre, herkesi ele geçirmeleri olayıdır. Bunlar bizden öncekilerin zamanında da o boyut kapılarını delmeyi başarmışlardı, ama bizim boyut kapımızı dikkat ederseniz ayette, Zülkareyn bir dağın geçidini erimiş bakır ile kapatarak bizim boyut kapılarımızı onlara kapatmıştı... (Buradaki boyut, dağ, geçit ve bakır olayına konunun sonlarına doğru tekrar döneceğim) Şu an dünyamızda olan bitenlere bir bakın, dünya tarihimiz hiçbir zaman böylesine karanlık vahşi acımasız kandan beslenen vahşi ve karanlık bir evre hiçbir zaman yaşamamıştı. Bunlar muhtemelen boyut kapımızı, Osmanlı'nın yıkılışının hemen öncesinde deldi. 1 ve 2. Dünya Savaşı'nda toplam 75 milyon insan öldü, bunun dışında Hitlerin öldürdüğü ve yaktığı insan sayısı ortada. Bunun dışında İsrail'lilerin yaptığını bile bir kenara bırak, sadece Kamboçya'da 2 milyon, Ruanda'da 800.000 insan palalarla elleri kolları bacakları boğazları kesilerek ya da yakılarak öldürüldü. Şu anda da dünyamız ekonomik savaşa sokuldu.. Üst paragraflara geri dönersek, dikkat ederseniz ayette şeytan, bu kadarının kendisi için bile fazla olduğunu vurgulayarak; "Hayır hayır Ben Allah'tan korkarım, çünkü sizin görmediklerinizi görüyorum" diyor. Çünkü şeytan insanları fitne ficur birbirine düşürür şunu yapar bunu yapar yanlış vizyonlar ve doğrular aşılayarak doğruları çarpıtır (Senin doğru yolunun üzerine oturacağım) her şeyi yapar ama, onun da çizgileri vardır, onun bile bir noktadan sonra Allah'ın varlığını bildiği için merhameti nüks eder ve daha öteye geçmez. Zaten dikkat ederseniz ayetlerde şeytan ile yecüc mecüc ayrı ayrı varlıklar olarak vurgulanmış. Bu varlıkların Allah'ın varlığından da haberi yok. Kas katı karanlık kesilmiş aşırı alt boyut varlıkları bunlar. Yani onlar da gördüğüm duygu karanlığını şu an hiçbir şey ile betimleyemiyorum.. Bu arada yecüc ve mecüc olayını ve ayetlerin şimdiye kadar 4. boyut manasından açtım. Şimdi bunların 6. boyut manasına bakalım. Üstteki ayette Allah'ın varlığını ve birliğini kendinde bulan ruhtan bahsediyor, "Ben bu terennümün ne olduğunu biliyorum. Ben ona yaklaşamam, Allah'tan korkarım" diyor. Zülkareyn'in dağ geçitini bakır ile kapatma olayına dönersek: Burada dağ benlik, bakır ise uyanma ve bilgi potansiyelidir. Tabii insanlar bilgiden uyanma potansiyelinden çıkış yapıp, materyale tapmaya başlayınca, oradaki bakır kütlesi de betimlemesel olarak tekrar delinmiş oluyor. Tabii ki ayette anlatılan her şey betimleselde arka plan manası dediğim gibi. Yani bizim aura kapılarımızın anlattığım özellikler ile onlara kapatılması olayı, ama sonra bu korumasal aurayı üstteki anlattıklarımla kendi ellerimizle delince, bilince terennüm ediyorlar. Yani aslında yine dışarıda olan biten bir şey yok. Üste anlattığım şekilde biz uyanma potansiyelinden vazgeçip meteryale tapmaya başlayınca, aşağılıkların aşağısına düşme olayımız. Öyle ki, şeytanın bile buna hayret edip bu kadarını beklemediği bir durum. Zaten ayetin devamında da "Benim bundan sonra olanların müsebbibi olmam imkansız" babın da "Ben Allah'tan korkarım, ben geri dönüyorum" diyor.
··
1.757 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.