Gönderi

188 syf.
10/10 puan verdi
Geleceğe "Altın Işık"
Ziya Gökalp’ın 1923 yılında bastırdığı Altın Işık adlı eseri, Milli Eğitim Bakanlığı 100 Temel Eser listesinde yer alan; sadece çocukların değil yetişkinlerin de okuması gereken önemli bir eserdir. İçerisinde manzum ve mansur olmak üzere 13 masal, Dede Korkut Hikayeleri’nden manzumlaştırdığı 2 manzume ve iki perdelik manzum bir tiyatro yer alır. Mensur masallarının bazılarında manzum parçalar da bulunur. Bu masallarında geleneksel Türk masallarından izlere -devler, periler, Keloğlan- rastlarız. Manzum masallarda milli ölçümüz olan hece ölçüsünü kullanmıştır. Bu eserlerde vatan sevgisi, Türk tarihi, Türk kültürü, anne şefkati gibi konular işlenmiştir. Bu masallar ahenkli bir şekilde yazıldığı için okuması zevkli ve kolaydır. Bu özelliğiyle çocukların ilgisini çeker. Altın Işık’ın ilk masalı “Keloğlan” masalıdır. Mensur bir şekilde yazılan bu masalda manzum kısımlar da bulunmaktadır. Keloğlan; annesini kaybettikten sonra bazı engellerle başa çıkmak zorundadır. Bu engelleri aşmanın tek yolu hayalindeki uzak ülkeye gitmektir. Sonunda hayali gerçek olur ve yollara düşer. Keloğlan’ı bu yolda zorluklar beklemektedir. Türk masallarında iki tip Keloğlan vardır. İlki Düzmece Keloğlan, ikincisi Gerçek Keloğlan’dır. Gerçek Keloğlan’ın annesi erken yaşta vefat etmiştir, fakir bir aileden gelir, fiziksel özellikleri adında geçtiği gibidir (Şimşek, 2017). Bu masalda Gerçek Keloğlan karşımıza çıkar. Türk masallarında en çok sözü edilen kahramanlardan biri olan “dev” bu masalda karşımıza çıkar. Geleneksel Türk masallarında devler, kahramanın gerçekleştirmek istediği şeylerde bir engel olarak bulunurlar (Türkeş Günay, 2008). Bu masalda da Keloğlan’ın hayaline giden yolda karşısına engel olarak kadın dev çıkar. Devler insan eti yerler, insan kanı içerler. Onları durdurmanın ince yolları vardır ve masal kahramanımız Keloğlan bunları çok iyi bilmektedir. Altın Işık’ın ikini masalı “Tembel Ahmet”tir. Mensur bir masaldır. Padişaha karşı çıkan kızı, ceza olarak yerinden kalkmaya bile üşenen Tembel Ahmet ile evlendirilir. Padıiahın kızı binbir zorluklar çekerek Tembel Ahmet’i çalışmaya ikna eder. Korku ile de olsa çok çalışmaya başlayan Tembel Ahmet hem padişaha hem de ailesine çok faydalı olacaktır. İnsanların çok istenirse değişebileceği bu masalda aktarılmaya çalışılmıştır. Altın Işık’ın üçüncü masalı “Kuğular”dır. Mensur bir masaldır. Kendisine ve kardeşlerine büyü yapılan Nilüfer’in büyüyü çözerken yaşadığı zorluklar anlatılır. Bu büyüyü çözmek işin sabır gerekir, sabretmeden selamete ulaşılmaz. Geleneksek Türk masallarında kötü tiplerden birisi de üvey annedir. Üvey anneler daima tehlikelidir. Masal kahramanının kötülüğü için her türlü hileye başvururlar (Türkeş Günay, 2008). Bu masalda üvey anne Nilüfer ve kardeşlerine büyü yapan kişi olarak karşımıza çıkar. Altın Işık’ın dördüncü masalı “Nar Tanesi ya da Düzme Keloğlan”dır. Mensur bir masal olmasına karşın manzum kısımları da bulunur. Gülsün Sultan ve Keloğlan’ın evlilik süreçleri anlatılır. Daha önce de bahsettiğimiz gibi iki tip Keloğlan vardır. . İlki Düzmece Keloğlan, ikincisi Gerçek Keloğlan’dır. Düzmece Keloğlan; genellikle soylu bir aileden gelen, fiziksel ve sembolik olarak Keloğlan özelliğine sahip olmayan Keloğlan’dır. Bu masalda karşımıza Düzmece Keloğlan çıkar. Çünkü Keloğlan şehzadedir, yakışıklıdır. Altın Işık’ın beşinci masalı “Keşiş Ne Gördün”dür. Mensur bir eserdir, manzum metinler de bulunur. Ormanda şehzade ile karşılaşan fakir bir kızın şehzade ile evlenme sürcinde yaşadıkları anlatılmıştır. Fakir kız keşiş kılığına girer, şehzade bundan habersizdir. Türk masallarında kahramana yardımcı olan tavuk, güvercin, sıçan, yılan, karınca, bülbül gibi hayvanlar vardır. Bu hayvanlar çeşitli güçlere sahiptir (Türkeş Günay, 2008). Bu masalda karşımıza tavuk çıkar. Tavuk fakir kıza ormanda yol gösterip şehzadeyi bulmasını sağlayan hayvandır. Altın Işık’ın altıncı masalı “Pekmezci Anne”dir. Mensur bir eserdir fakat içerisinde manzum kısımlar da bulunur. Tüccar babası hacca gidince evde tek başına kalan kız, sadece pekmezci kılığına giren şehzade ile görüşmektedir. Ama kız bunu bilmemektedir. Bu görüşmeler evliliğe kadar sürer. Türk kültürüne ait hacıların evlerinin kapısına nakkaşlar tarafında nakış yapılması; hacının yolda alkışlarla, ziyafetlerle karşılanması bu masalda geçer. Altın Işık’ın yedinci masalı “Yılan Bey ile Peltan Bey”dir. Mensur bir eserdir. Manzum metinler de bulunur. Padişahın duası sonucu Hanım Sultan bir yılana hamile kalır. Doğması, yiğite dönüşmesi ve evlenmesi tehlikeli bir süreçtir. Bu süreçlere üvey annesinin zoruyla imamın kızı katlanır. İmamın kızını Yılan Bey sefere gittikten sonra daha zorlu süreçler beklemektedir. Masalın sonunda Yılan Bey ile Peltan Bey arasında seçim yapmak zorunda kalan imamın kızı Peltan Bey’den iki çocuğu olması sebebiyle Peltan Bey’i seçer. Evlat sevgisi bu masalda karşımıza çıkar. Türk masallarında yılana hamile kalma sıkça rastlanan bir durumdur. Bu masalda da yanlış dua sonucu yılana hamile kalan Hanım Sultan karşımıza çıkar. Altın Işık’ın sekizinci masalı “Kolsuz Hanım”dır. Manzum bir masaldır. 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır. Padişahın Ay ve Yıldız ismindeki çocuklarına üvey anne eziyet eder. Ay’ın kollarını keser. Onu tek başına, biçare dışarı bırakır. Ay’ı bir şehzade kurtarır ve daha sonradan gelen Yıldız ile birlikte huzura ererler. Bu masal alegorik bir eserdir. Ay, Türkiye; Yıldız, İslam’dır. Hain üvey anne ise İngilizdir. İngiliz, Türk yurdunu almak istedi ama Türk yurdunu ve İslam’ı masaldaki şehzade yani Mustafa Kemal kurtardı. İçerdiği mesajlardan dolayı önemli bir ederdir. Altın Işık’ın dokucuncu masalı “Küçük Hemşire”dir. Manzum bir eserdir. Tüm yükün erkeklere üzerine yüklenmesinin doğru olmadığını, tarihte kadın kahramanların da bulunduğu, kızların da önemli olduğu vurgulanır. Bu mesajı, kutsallık atfedilen sazı almayı hiç kimsenin başaramayıp bir kızın başarması üzerinden verir yazar. Bu masalda Türk tarihindeki Banu Çiçek, Butlu Hatun, Selcan Hatun gibi kadın kahramanlardan bahsedilir. Bu kişilerin örnek alınması gereken kişiler olduğu vurgulanır. Türk kültürüne ait yay çekme yarışı, at yarışı gibi geleneklere yer verilmiştir. Çocuklara geçmişe ait geleneklerin öğretilmesi önemlidir. Çünkü geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Altın Işık’ın onuncu masalı “Ülker ile Aydın”dır. Manzum bir eserdir. Padişahın çocukları Ülker ile Aydın üvey annenin zoruyla ormana bırakılır ve onları gazi şehzade kurtarır. Alegorik bir eserdir. Ülker ile Aydın, Türk milletidir. Üvey anne İngiliz, Ülker ile Aydın’ı kurtaran gazi şehzade ise Gazi Mustafa Kemal’dir. Altın Işık’ın on birinci masalı “Küçük Şehzade”dir. Manzum bir masaldır. Padişah üç çocuğunun yeterliliğini ölçmek için onları farklı diyarlara gönderir. Altın Işık’ın on ikinci masalı “Alageyik”tir. Manzum bir eserdir. 7’li hece ölçüsüyle yazılan bu eseri ahenkli olduğu için okuması kolay ve zevklidir. Altın Işık’ın on üçüncü masalı “Polvan Veli”dir. 15’li hece ölçüsüyle yazılan manzum bir eserdir. Harzemşahlıların bir yiğit olan Polvan Veli sayesinde müslüman oluşu anlatılır. “Deli Dumrul” Ziya Gökalp’in Dede Korkut Hikayeleri’nden manzumlaştırdığı bir eserdir. Deli Dumrul’un Azrail ile olan mücadelesi konu edilir. “Aslan Basat” Deli Dumrul gibi Dede Korkut Hikayeleri’nden manzumlaştırılan bir eserdir. Bu eserde Aslan Basat’ın ne tür bir ortamda doğduğu, Aslan Basat ismini nasıl aldığı, Oğuzları zulümden nasıl kurtardığı anlatılır. Türk kültürüne ait kurultay toplama, şölen verme, göç etme, kahramanlığa göre isim verme gibi gelenekler bu eserde yer alır. Türklere Anadolu’nun kapısını açan savaş olan Malazgirt Muharebesi’ni anlatan “Alp Arslan” piyesi Altın Işık’ın sonunda bulunur. Bu piyes iki perdeden oluşur. Manzum bir piyestir. Türk savaş sanatına ait çocuklara ve suçsuzlara dokunulmaması, esirlere eziyet edilmemesi gibi uygulamalara bu piyeste yer verilir. Türklerin ne kadar merhametli olduğu çocuklara anlatılmıştır. Bu bakımdan çok önemli bir piyestir.
Altın Işık
Altın IşıkZiya Gökalp · Bilgi Yayınevi · 20181,486 okunma
·
187 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.