Zatın nasıl da gizli, ama o gizliden
tüm varlıklar ortaya çıkmış.
Yaratış denizlerinin dalgaları görünüyor
ama bu denizlerin dibi görünmüyor.
•
Alemin yüksek yerleri, alçak yerleri,
tümü senin varlığının feyzine tanıktır.
Daha yeryüzü ile gökyüzü yok iken
var olmak boşuna değildir.
•
Hikmetindeki o mükemmellik yok mu;
kudretini göstermek için koyu renkli
bir tozdan dünyayı gösteren
ayna ortaya çıkarmış.
•
Şu alem denilen ayna senin kahrını
ve lutfunu yansıtır durur.
Bu yüzden bazen bulanık
bazen parlak görünür.
•
Senin hikmetin bazen bin ay yüzlü
dilberi toprağın altına saklar.
Bazen de yaratış gücün topraktan
bin ay yüzlü dilber çıkarır.
•
İnsanlar senin ilminin sırlarından
uzak kalmasın diye hikmetin
kafirlerin içinde peygamberler çıkarır.
•
Sen bize şefkatini saçıyorsun.
Buna hamdetmek amacıyla
Fuzuli içi kararmış şairlik gücüyle
cana can katan sözler ediyor.
Orijinal haliyle ~
Zihi zatuft nihan u ol nihandan masiva peyda
Bihar-ı sun'ufta emvac peyda, ka'r napeyda
~
Bülend ü pest-i alem şahid-i feyz-i vücuduftdur
Değül bihude olmak yoğ iken arz u sema peyda
~
Kemal-i hikmetüft ızhar-ı kudret kılmağa itmiş
Gubar-ı tireden ayine-yi gitinüma peyda
~
Demadem aks alur mir'at-ı alem kalır u lutfuftdan
Anıftçün geh küduret zahir eyler geh safa peyda
~
Gehi toprağa eyler hikmetüfi min mehlika pinhan
Gehi sun'un kılur toprağdan min mehlika peyda
~
Cihan ehline ta esrar-ı ilmüfi kalmaya mabfı
Kılubdur hikmetüfi küffar içinde enbiya peyda
~
Nisar-ı şefkatüfidür kim ola ızhar-ı hamdüiiçün
Fuzuli tire tab'ından kelam-ı canfeza peyda
Sayfa 15 - Ayrıntı yayınları