Gönderi

88 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
tabularından kurtulamayan modern toplum
(Eser, sosyoloji biliminin Weber ve Marx ile birlikte anılan kurucu isimlerinden Èmile Durkheim'ın 1896-1897 yılları arasında yayımlanan bir makalesinin kitaplaştırılmış versiyonudur.) Ensest, yakın kan bağı olanlar arasındaki cinsel ilişkiyi ifade eder ve bu haliyle olumlu veya olumsuz bir değer yargısı içermemektedir. Ensest eylem rıza ile gerçekleştirildiği takdirde ceza hukukunun konusu olmaktan çıkar. Bu nedenle rızaî olan ensest ilişkiyi rıza ihtiva etmeyen ensest tecavüzden ayırmak gerekir. Ayrım, ensest yasağı mevzuunun rızaya dayalı ilişkiler yönünden nedenlerinin araştırılması bakımından önem taşır. Zira rızanın yokluğu, eylemi tartışmasız olarak yasak ve suç kılmaktadır. O halde aralarında yakın kan bağı bulunan iki yetişkin insanın rızalarıyla cinsel ilişki yaşamaları hangi gerekçe(ler)le yasaklanmıştır? Durkheim, günümüz aile kurumu ve ensest yasağının nedenlerini bunların ilkel formları olan klan ve egzogami yasasında aramamız gerektiğini ifade ediyor. İlkel toplumların örgütlenme biçimi olan klanlar zamanla küçük aile topluluklarına evrilmişse de ahlakî teamüllerimizin birçoğunun ilk nedeni hala bu örgütlenme biçimi ve getirdiklerinde. Ancak, zamanla bu ilk nedenlerin anısı hafızalarımızdan silindiğinden, ahlakî teamüllerimizi birtakım sonraki nedenlere -aslında sonuçlara- dayandırıyor ve haliyle doyurucu açıklamalar getirmek noktasında eksik kalıyoruz. Dolayısıyla Durkheim, klanların oluşumu ve bu oluşumun, aynı klanın üyelerinin aralarında cinsel ilişkiye girmelerini yasaklayan egzogami yasasına nasıl kaçınılmaz olarak vücut verdiğini açıklamaya hatrı sayılır bir mesai harcıyor. Bu kısım nasılları anlattığı, metnin hemen hemen ilk yarısını oluştururken metnin ikinci yarısında nedenleri sınıyor. Burada Durkheim'ın bilhassa üzerinde durduğu, klanı klan yapan değer olan totem; yani klanın üyelerinin ondan tevarüs ettiklerine ve onun özünü kanlarında taşıdıklarına inandıkları ortak atalarıdır. Bir bakıma totem tanrı, totemcilik ise ibadettir. Egzogami yasasını da dinsellik ihtiva eden, klanın bütün örgütlenmesini tayin eden bu totemsellikte aramak gerekir. Bu durumda incelenmesi gereken husus, aşağı toplumların dini inançlarıdır. Doğaüstü bir ilkeyi yani dinselliği haiz her şey -din adamı, kabile şefi, ibadet nesnesi gibi- bu dini anlayışça tabuludur ve tabulu olana dokunmak yasaktır. Kan ise ortak atanın ruhunu yani totemin özünü ihtiva ettiğinden başlı başına bir tabudur. Kanın her çeşidinden korkulur, teması önlemek için çeşit çeşit tabular oluşturulur: yere akıtılmaz, besin olarak kullanılmaz. Hatta şarabın üzümün kanı olduğuna inanıldığından şarap içmek dahi yasaklanmıştır. İlkel toplumlarda soy anneden devam eder ve doğan çocuklar babanın değil annenin klanının totemini taşırlar. Bundan dolayı kadının kanına dinsel bir nitelik atfedilmiş, regl ve doğum dönemlerindeki kanamaları dolayısıyla tabulu bir varlık olarak onunla teması önlemek adına bu dönemlerde toplumdan tecrit edilmiştir. Önceleri dönemsel olan bu tecrit zamanla yaşamın geneline yayılmış ve kadın ve erkeklerin birbirinden ayrı gruplar oluşturduğu bir toplum yapısına vücut vermiştir. Durkheim'ın da dikkat çektiği üzere şaşırtıcı olan, dinsel saygıdan dolayı dokunulmaz olan kadının, bu ilk nedenin zamanla unutulmasıyla dinsel olanla kirli olana yapılan muamele arasındaki benzerlik nedeniyle sonrasında -belki hatta günümüzde- kirlilik merkezi olarak algılanmasıdır. Nihayet temasın her çeşidini yasaklayan bu temel kural, cinsellik gibi mahrem, iğrenmeye yer olmayan ve tabunun konusu olan kanı üreten organın başrolde olduğu bir eylemi de yasaklamaktadır. O halde görülüyor ki; egzogami yasası tabulu olanla-olmayan arasındaki temas yasağının özel bir görünümünden ibarettir. Nitekim, farklı klanlar arasında yapılan evliliklerde totemler aynı olmadığından eşler birbirleri için tabu oluşturmaz. Bugün ensest yasağını temellendirmek için kullandığımız kimi argümanların -hijyenik olmadığı, nesillerin sağlığını bozarak toplumu güçsüzleştirdiği, aile düzenini ve dolayısıyla toplumu alt üst edeceği, birlikte büyüyen insanların birbirlerine şehvet duyamayacağı, insanın eşine ve kardeşine duyduğu sevginin türlerinin aynı olmadığı, ahlak ile tutkunun birbirini dışladığı ve dolayısıyla aile ile evlilik kurumlarının özleri bozulmadan bir araya gelmesinin mümkün olmadığı gibi- su götürmez olmadığının fazla kompleks olmayan bir muhakemeyle anlaşılabilmesi nedeniyle insanlar daha sağlam gerekçeler arıyorlar. Durkheim'ın kurduğu klan-aile/egzogami-ensest ilişkisi bize enseste dair belki daha ikna edici bir çerçeve sunabilir. "İnsanların uyduğu adetleri açıklamak adına uydurdukları, oysa gerçek sebepleri gözden kaçırdıkları halk söylemlerine harfiyen inanmaktan sakınmak gerek." (s.61) 70 sayfalık kısa bir metin olmasına rağmen bir çırpıda okuyup kalk(a)mayacağınız dolu dolu bir eser. Konuya ilgi duyanlara salık veririm.
Ensest Yasağı ve Kökenleri
Ensest Yasağı ve KökenleriEmile Durkheim · Pinhan Yayıncılık · 2019118 okunma
·
68 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.