Gönderi
AZ ama ÇOK...
Bazen bazı şeyleri zihnin derinliklerine atıp hatırlamak istemezsiniz ancak bir görüntü ,bir ses ya da bu 1000kitap'ta okuduğunuz kitapları seçerken de karşınıza çıkar ve yine yüzeye çıkar. Az kitabı da benim için öyle oldu.
Başta kitabın arka kapak yazısına aşık oldum denildiği gibi gerçekten 'Küçük bir kelime ,büyük bir roman.'
Arka kapak yazısı :
AZ
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az...
O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...
Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z.
Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var.
O alfabeyle yazılmış on binlerce kelime ve yüz binlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında.
Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar.
Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.
Senin ve benim gibi...
Kitapta hayatın veya insanların yaraladığı iki Derda'nın yaşam öyküsü edebiyatla edebiyatta birleşmiş. Bu birleşme de çok fazla tesadüf olsa bile bende olduğu gibi diğer okurları da psikolojik ve duygusal anlamda çok etkileyeceğini sanıyorum :)
İçeriği dolu dolu olan bu kitapta arada midenizin kaldırmadığı yerler ve fazla küfür barındıran cümleler var. Ancak bu kitabı yine de karalamaz . Çünkü değindiği birçok insan tipi şuan karşılaştığımız o duygusuz, kötülüklere ses çıkarmayan insanlardan.
Hayran kaldığım bir nokta da adamın başka bir yazara olan saygısı... Ve bu sanatçıyı (Oğuz Atay'ı) okumaları için okuyucuyu etkileme çabası.
Oldukça etkileyici oldu benim için.
Okumalısınız diyorum şimdiden 'İyi okumalar.' :)
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.