Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Bu Otobüste Bir Aylak, Bir Lapacı Nerde ki Adam!..
Aylak Adam(+) / Yusuf ATILGAN/ Roman / İlk Baskı Tarihi: 1959 / YKY - 160 s. "İnsanın kendi kendine yeterliği bir nebze de olsa, ekonomik özgürlüğü iyimser şekilde gülümsüyor ise, benliğimize ve bu yaşantımıza pozitif bir şekilde yansıyorsa... Felsefe, psikoloji ve sosyolojimizin fakirlik ve yoksulluktan doğan heyezansı, dillenen sernenişleri çok feryât-figân etmeden ve kalıplara girmeden; yaşama dair bir iç çekiş ve bocalama olgusu içinde de olabileceğinin resmini çizerek, alenileştiren kitaptır bu!"
Aylak Adam
Aylak Adam
Kendimce, tasarladığım bu çerçeveden bakarak tanımladığım bir romandır bu!...
Orhan Kemal
Orhan Kemal
,
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
,
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
kalemi girseydi bu romana ne olurdu? diye düşündüm... Cevabım: "Bay C" olmazdı oldu... Ya da kânımca, psikolojik (kişisel) yönü değil de sosyolojik (toplumsal) yönü daha ağır basardı... Aslında tabiri yerinde ise; "Bay C" kendi şahsına münhasır bir karekter ve bu romanı da ilginç yapan en önemli faktör bu bence... Bay "C", toplumdaki çoğu erkek çocuk, erkek bireyin bir şekilde yaşadığı ve yaşamı boyunca da izini silemeyeceği baba-oğul anlaşmazlığını, kuşak çatışmasının fiziki ve psikolojik şiddetini, sevgisizliğini yaşayan bir karekterdir. Yazar
Yusuf Atılgan
Yusuf Atılgan
tarafından "Bay C" üzerinden toplumda yaşanan "baba-oğul çatışması" bireyin iç dünyasına ve sonrasında hayatına etkisi çok iyi bir şekilde okura aktarılmıştır. "Nasıl istiyordum bu dayakları bilsen! Onlar beni ‘babayı sevmeme’ azabından kurtarıyordu." “Görürsünüz, adam olmayacak bu çocuk,” derdi. Konuşmazdım. Sevinirdim. Babam adamsa ben olmayacaktım." "Galiba babam, sevgisizlik borcunu bana parayla ödüyordu." Zira, bazı olgular yaşamda hep önümüze geçer, durur geçit vermez. Bu acınası olguyu, trajediyi şair
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
'tan da dinleyelim ne dersiniz? AYNI YÜREK LEKESİ Babam gelirdi ve akşam olurdu. Bahçedeki akasya ağacı gün boyu biriktirdiği kuşları Birer hayal topu olarak uzatırdı yatağımıza. Siyah-beyaz bir fotoğraf gibi gelirdi babam. Kamyonlar hep geceleri, hep uzaklara giderdi. Ben o zamanlar bütün babaları susar sanırdım. Yalnızca gaz lambasıyla konuşan bir diş gıcırtısıydı babam. Kapılar titreyerek açılır, titreyerek kapanırdı. Tanrıyı ve uzun konuşanları sevmezdi hiç. Babamdan yapılmış bir korkuydu dünya. Ben o zamanlar yalnızlığı gece sanırdım. Ne kadar susarsa o kadar terlerdi. Boncuk boncuk döktüğü ter, hep uzağından geçen kadınların İçinde göveren gözleri miydi? Babam en çok kışa yakışırdı. ~ ~ ~ Bütün oyunlarımız başkalarının evlerine bir güzellemeydi. Annem babamın günahları için bir namaz yumağı hâlâ. Ey penceresi dışarıya açık, içeriye kapalı evler... Babam neden yalnızca içince güzeldi. Şimdi beş ayrı evde aynı yürek lekesi Süt kokularına yayılıp duruyor. Babam on altı yıldır ölüme saçmalığını anlatıyor... Ah, ah! diye ah'lar çektiğinizi duyar gibiyim... Yazarımızın kalem dili; kısa cümlelerle, duru, özlü ve çarpıcı, ağırlıklı olarak psikolojik ve sosyolojik tahliller içermektedir; -Bireylerin erkek/kadın içsel psikolojik tahlilleri, - Toplum içindeki yerleri, kadın ve erkeğin yaşama dair tahlilleri, (Kadının toplumdaki yeri, resim sanatına bakış, ikili ilişkiler, birey-toplum ilişkisi, erkek ve kadının cinsellikle bağdaşan/bağdaşmayan yanları, evlilik vb) -Toplumun bir üst kimlikle bireylere yaklaşımını üçüncü sahıs ağzi ile "Bay C" üzerinden etkin ve vurucu söylemlerle okura anlatmaktadır. Ki, bu roman dili yazarlar tarafından en çok tercih edilen ve kullanılan en etkileyici olanıdır. Bu nedenle, romanımız çok akıcı ve okurunu sıkmadan finale kadar götürebilmekte oldukça başarılıdır. Evlilik ve evliliğin dar çerçeveye sıkıştırılarak kalıplaştırılması: "Neden bu kadar kötümsersin? Sen neden değilsin? Çevrene bakmıyor musun? En mutlu görünenlerine bile? Bütün bunlar üç oda, bir mutfak, iki çocuk düşü ile başlıyor.Sonra? Haydi bayanlar, baylar! Bu fırsatı kaçırmayın. Siz de girin, siz de görün. Üç perdelik dram. Birinci kısım: Dağlar dümdüz. İkinci kısım: Ne çok tepe! Üçüncü kısım: Ova batak." “Kadınların neden evlendiklerini anlıyorum:Yalnız kalabilmek için.” Tum bunları okurken/okurken sizi şöyle düşündürüyor ya da ben düşündüm: - İnsan ideal olanı mı arar evlenmek için, ideal olduğunu düşündüğü ile mi evlenir? - ideal kavramı nedir? Cevabı sevgi mi, aşk mı, vefa-fedekarlık iyi insan olabilme becerisi mi? -Kime göre neye göre iyi ve de ideal? - Oysa ki aynalar hep kendini göstermez mi? ......vs. vs. vs...... "Bay C" Otobüsü kaçırdı! Lütfen siz kaçırmayınız. Ben okudum ve keyif aldım okurken ve de beğendim eminim ki sizde seveceksiniz... Keyifli okumalar.
N. K.
N. K.
=tr
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201759,9bin okunma
·
151 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.