Gönderi

190 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Video: youtu.be/HI9Y21OboR0 Tractatus Logico-Philosophicus Tractatus Logico-Philosophicus, Ludwig Wittgenstein'den okuduğum ilk kitap. Tractatus Logico-Philosophicus, 190 sayfalık bir denemedir. Kitapta; ad, bağlam, biçim, çelişme, değilleme, deney, dil, dünya, düşünce, evetleme, eylem, felsefe, fizik, ilişki, imlem, işlem, işlev, iz düşüm, kavram, mantık, nedensellik, nesne, olasılık, olay, olgu, önerme, simge, simgeleme, sözcük, tanım, tasarım, töz, tümce ve uzam gibi temalarda maddelerle verilmiş denemeler yer almaktadır. Oruç Aruoba tarafından çevrilen bir eser olması yönüyle dikkatimi çekti. Kitap, I. Dünya Savaşı sırasında büyük çapta cephede yazılmıştır. Kitabın sonunda yazarın çevirmenlere notlar gönderdiği belirtiliyor. Kitapta sık sık tümcenin tanımı ve anlamı üzerinde duruluyor. Kitaptan bazı alıntılar: Bu kitabı belki de bir tek, içinde dile gelen düşünceleri ya da benzer düşünceleri kendisi de zaten bir kez düşünmüş birisi anlayacak (11). Kitabın bütün anlamı, şuna benzer bir sözde toplanabilir: Söylenebilir ne varsa, açık söylenebilir; üzerine konuşulamayan konusunda da susmalı (11). Dünya olguların toplamıdır, şeylerin değil (15). Dünya, olduğu gibi olan her şeydir (15). Mantıksal uzam içindeki olgular, dünyadır (15). Mantık her bir olanağı ele alır, bütün olanaklar da onun olgularıdır (15). Nesne yalındır (19). Tasarım, gerçekliğin bir taslağıdır (23). Tasarım bir olgudur (23). Her tasarım, aynı zamanda mantıksaldır (25). Tasarımın ortaya koyduğu, anlamıdır (27). Doğru düşüncelerin toplamı, dünyanın bir tasarımıdır (27). Yalnızca olgular bir anlamı dile getirebilir, bir adlar sınıfı bunu yapamaz (31). Ad, bir temel imdir (33). Tümcenin kendisi de bir dile getiriştir (35). Her değişken, bir tümce değişkeni olarak yorumlanabilir (35). Değerlerin belirlenmesi, değişkendir (37). İm, simgede duyusal algılanabilir olandır (37). Tümce, özsel ve rastlantısal çizgilere sahiptir (43). Tek olan, hep yeniden önemsiz olan olarak ortaya çıkar, ama, her bir tekin olanaklılığı bize dünyanın özü için bir kapı açar (43). Tümce, mantıksal uzamda bir yer belirler (45). Tümcelerin toplamı dildir (45). Ve şuna da şaşmamalı ki, en derin sorunlar aslında hiç de sorun değildir (47). Tümce, gerçekliğin bir tasarımıdır (51). Yanlış bir tümceden sonuç çıkarılabilir (51). Felsefenin amacı düşüncelerin mantıksal açıklığıdır (61). Felsefe bir öğreti değil, bir etkinliktir (61). Gösterilebilir olan söylenemez (63). Her değişken, bir biçimsel kavramın imidir (69). Mantıksal biçimler sayısızdır (71). "a = b", öyleyse, şu demektir : "a" iminin yerine "b" imi konabilir (73). Temel tümce doğruysa, olgu bağlamı vardır; temel tümce yanlışsa, olgu bağlamı yoktur (75). "Mantıksal nesne" yoktur (79). Doğruluk koşulları yineleyicidir (81). Doğruluk koşulları, olgulara tümce yoluyla verilmiş uzanım alanını belirler (83). Tümcenin genel biçimi şudur: Bu, böyle böyledir (87). Genel tümce biçimi bir değişkendir (87). Tümce, kendisinden sonuç olarak çıkan her tümceyi evetler (91). Nedensel bağlantıya inanç, batıl inançtır (93). Bir tümce bir başkasından sonuç olarak çıkıyorsa, beriki ötekinden daha çok, öteki de berikinden daha az şey söyler (93). Çelişme, sanki, bütün tümcelerin dışında, yineleme de içinde, yok olur (95). Olasılık tümcelerine özgü olabilecek hiçbir özel nesne yoktur (95). Bir olay olur ya da olmaz, bir orta şey yoktur (97). Olasılık bir genellemedir (97). Olasılık tümcesi, sanki, başka tümcelerin imbiklenmiş bir özetidir (99). Bir işlev kendi kendinin kanıtlaması olamaz, oysa bir işlemin sonucu kendi dayanağı olabilir (101). Bütün tümceler, temel tümceler üzerindeki doğruluk işlemlerinin sonuçlarıdır (103). Her tümce, temel tümcelerle yapılan doğruluk işlemlerinin sonucudur (103). Mantıksal işlem imleri, noktalama işaretleridir (111). Her tümcenin de doğruluğu ya da yanlışlığı, dünyanın genel kuruluşunda bir şeyler değiştirir (123). Temel tümce adlardan oluşur. Ancak, farklı imlemli adların sayısını veremediğimizden, temel tümcenin bileşimini de veremeyiz (129). Sınır, temel tümcelerin toplamında kendini yeniden gösterir (131). Şu açık: Mantık, kendi uygulamasıyla çatışamaz (133). Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarını imler (133). Düşünemediğimizi, düşünemeyiz ; o zaman, düşünemediğimizi söyleyemeyiz de (135). Dünya ile yaşam birdir (135). Ben dünyamım. (Küçük Evren.) (135). Düşünen, tasarımlayan, özne, yoktur (135). Özne dünyada değildir; dünyanın sınırlarından biridir (135). Sayı, bir işlemin açılımıdır (139). Sayı kavramı, değişken sayıdır (139). Mantığın tümceleri yinelemelerdir (139). Mantıksal yasaların kendileri yeniden mantıksal yasalar altında duramazlar (147). Genellenmemiş bir tümce de, pekâlâ genellenmişi kadar yineleyici olabilir (147). Ve bir yinelemeden de, sonuç olarak ancak yinelemeler çıkar (151). Mantıkta her tümce, bir kanıtın biçimidir (151). Her yinelemenin kendisi, kendisinin bir yineleme olduğunu gösterir (151). Mantık bir öğreti değil, dünyanın bir ayna tasarımıdır (153). Mantık aşkındır (153). Matematik, mantıksal bir yöntemdir (153). Matematiğin tümceleri, eşitliklerdir, yani sözde tümceler (153). Matematik tümcesi hiçbir düşünce dile getirmez (153). Matematik, mantığın bir yöntemidir (155). Ve mantığın dışında her şey rastlantıdır (157). Etil ile estetik birdir (167). Mutlunun dünyası, mutsuzunkinden başka bir dünyadır (169). Ölümde de dünya değişmez, yalnızca sona erer (169). Ölüm, bir yaşam olayı değildir. Ölüm yaşanmaz (169). Görüş alanımız nasıl sınırsızsa yaşamımız da tıpkı öyle sonsuzdur (169). Dünyanın nasıl olduğu değildir gizemli olan; olduğudur (171). Dile getirilemeyen bir yanıtın sorusu da dile getirilemez (171). Bir soru sorulabiliyorsa, yanıtlanabilir de (171). Üzerine konuşulamayan konusunda susmalı (173). Yalınlık, doğruluğun mührüdür (188). Mutlaka okumalısınız.
Tractatus Logico-Philosophicus
Tractatus Logico-PhilosophicusLudwig Wittgenstein · Metis Yayınları · 2011501 okunma
··
1 plus 1
·
1,935 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.