Gönderi

147 syf.
10/10 puan verdi
Fakir Baykurt- Eşekli Kütüphaneci #kitapyorumum Hani hepimizin küçük yaşta gittiği bir köy vardır ya; Toprağa ayak bastığınız an o toprağın kokusuna ve orada yaşayan insanların saf ve temiz duygularının hala olduğunu görürüz, ve hala o yerlerde birilerinin mücadelesinin olduğunu.. Özellikle de bazılarının kendini unutup başkaları için seferber olduğunu hep hissederiz.. Bana birgün birileri; “ Neden kitapları bu kadar çok fazla okuyorsun?” diye sorsalardı benim verebilceğim en güzel cevap bu olurdu sanırım. “Kendim de yaşadığım o duyguların hepsini o kitaplardaki satırlarda bulduğum için.” diyebilirdim.. Sanırım benim okuduğum kitapların arasında en anlamlısı buydu.. Bir yaz günü Nevşehi’rin Ürgüp ilçesine peribacalarının kentine; Yunanistan’ın Larissa şehrinde yaşamıs olan; Dimitrios Katsikas adında biri gelir. Dimitros; Büyükanne ve büyükbabasından kalan anılarının izini sürmek ister. Kendi büyük annesinin ve büyükbabasının izini ararken tesadüfen karşısına bir antikacı dükkanı çıkar. O dükkan ise; O köyde yaşayan köylü tarafından sevilip sayılan biri olan; Aziz Güzelgöz’ün dükkanıdır. Aziz Bey, Dimitros ile sohbet ettikçe onu kendine yakın bulmuş ve onu kendi evine davet etmiştir. Dimitros; Aziz Bey’in ailesi ile tanışır. Aziz’in babası olan; Mustafa Güzelgöz; Dimitros’a Ürgüp için neler yaptığını tek tek anlatmaya başlar. Ürgüb’ün Temenni Tepesinde ki o küçük gibi gözüken kümbet yapı aslında Mustafa’nın gözünde kocaman bir yer olmuştur. Ürgüp’te Osmanlı zamanında Türklerle Rumlar iç içe yaşarmış türklerin bir şeyi yokmuş fakat, padişah tarafından görevlendirilen Tahsin Ağa sayesinde kümbet yapı bir kütüphaneye dönüşmek üzere kitaplar gelmiş. Aziz Bey bunları Dimitros’a anlatırken, aslında kendi duygularını ve hayalini gerçekleştirmek istediğini de dile getirir. Aziz Bey zamanla kendi doğdugu büyüdüğü şehirdeki Temenni Tepesindeki o kümbet gibi gözüken yapıyı bir kütüphaneye dönüştürür. Aziz Bey, kaymakamla ve devletin büyük yetkilileri ile konuşarak herkese seferber etmiş olup hatta, Temenni Tepesin’e kitapları da eşekle taşıma fikrini düşünmüştür. Aziz Bey zamanla köyde yaşayan halka kitapların tek tek okunmasını ve sırayla başka şehirlerden yeni kitaplar geldikçe okunmasını dile getirmiş olup küçük yaştaki çocuklardan itibaren, köydeki kadınlara kadar kitapların okunması gerektiğini dile getirmiştir ve bunu tüm şehre duyurmaya çalışmıştır. Ve Dimitros’unda Aziz Bey’in anlattığı bu hikayeden esinlenerek kendi yaşadığı ülkesine tüm bunları yazma kararı vermiştir. Eşekli Kütüphaneci adını koyduğu yazı ile beraber Ürgüp şehri ünlenerek; Aziz Bey ile kan kardeşi olurlar. Aynı zamanda Ürgüp ile Larissa şehrinin kardeşlik hikayesi.. Belki de kitap okumak basit göründüğü gibi bir o kadar da zordu ya da bilinen kadar basit gibi değildi. Kitabı okumak aslında kitabı anlamak değildi. Kitaplarda yazılan o cümlelerde kendini bulmak ve kendini oralarda hissetmekti aslında. Kitabı sevmek önemli önemli değildi belki de kitabın kokusu yeterliydi sevmek için. Kitabı okurken; Asla sıkılmadım aksine çok mutlu oldum.. Bu kitap; Hiç kitap okuyamayan veya nasıl başlayacağını bilmeyen insanlar için aslında okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. Kitabı alıp şimdiden okuyacaklara; İyi okumalar dilerim. . . . . .
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109.7k okunma
·
44 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.