Gönderi

672 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 15 days
Beni adeta ergenlik yıllarıma geri götürdü bu kitap. Uzun zamandır fantastik bir eser okumuyordum yıllar önce gerek Harry Potter serileri olsun gerek vampir günlükleri olsun hepsini bitirmiştim. Geçen aylarda sosyal medya hesabımda önüme bir reels düştü "Eğer Ejderhanı Nasıl Eğitirsin(How to train your dragon) film serisini seviyorsanız bu kitaba bayılacaksınız." Serinin 3 filmini de sinemada izlemiş ve sonrasında tekrarlarını sayamayacağım kadar çok izlemiş biri olarak bu kitaba hemen başlama kararı aldım. Kesinlikle hayatımda okuduğum en iyi fantastik kitaplardan biri oldu diyebilirim. Fakat tek sıkıntısı arada maruz kalmak istemediğim o "watpadd dili" oldu. Örnek verecek olursam "o vanilya kokusu harikaydı" gibi. Yine de başarılı ve soluksuz okuduğum bir kitap oldu. Eğer sıkı bir fantastik okuruysanız kitabın sonunda "biliyordum" diyeceğinize eminim. Şahsen sonu benim için pek sürpriz olmadı ama yine de bir ters köşe var mı? evet var. +18 Sahne Evet... Şimdi sırada bu konu var. Yaşım kaç olursa olsun filmlerde yıllarca sardırdığım gibi tabiki de kitapta da sayfaları atlayarak okudum ;) Meraklısı okuyabilir. Bir iki bölümde bu sahneye maruz kalabilirsiniz. O yüzden lütfen kitap kapağına aldanıp küçük bir çocuğun eline okuması için vermeye kalkışmayın. Bu bir Genç Kurgu; Genç Fantastik gibi kategorilere giren bir kitap. Kitapta hafif bir Game of Thrones havası da aldım. Şahsen karakterlerin betimlemesi GOT karakterlerini andırıyordu. "Binicisi olmayan bir ejderha trajedidir. Ejderhası olmayan bir binici ise ölüdür" kitabın en etkili cümlesi bu olabilir. Kitabı tamamen özetliyor. Bir ejderha binicisi değilim ama bir at binicisi olarak bu sözü çok iyi anlıyorum. Ejderhalarla kurulan o dostluk bağı... Ejderhanı Nasıl Eğitirsin filmini izlerken en sevdiğim şey Hıçkıdık ve Dişsiz arasındaki o muhteşem bağ idi. Biz ise burada baş karakterimiz Violet in Ejderhaları ile olan bağını göreceğiz. Devam Kitabı İron Flame Türkçeye daha çevirilmemiş. Acil İngilizcesini bulmalıyım veya hemen çıkartılmalı hayatımda ilk defa bir kitabın devamının çıkması için bekleyeceğim bu çok heyecanlı olacak. Uzun zamandır klasik okuduğumdan bu heyecanı unutmuşum. Şahsen araya bazen bir aksiyon girmeli. Her zaman klasik müzik, rock slow kaliteli parçalar dinlemekle olmuyor bazen bir Türkçe Pop da patlatmak gerekiyor. Aynı şekilde her zaman klasik roman okunacak derin düşüncelere dalınacak diye bir durum yok bazen hayata bir heyecan katmak gerekiyor bazen basit düşünüp eğlenmek gerekiyor. Benim için güzel bir serüven oldu tavsiye ederim. Uzun makaleler, vize haftalarının o yorucu zamanında benim için güzel bir kaçamak oldu bu kitap. -SPOİLER- --Buradan Sonra Kitap ile ilgili spoiler olan yorumlarıma geliyoruz. Hani kitap bitirdikten sonra arkadaşlarınızla o kitabı yorumlarsınız, karakterlerin iç dünyasına girip tartışırsınız ya işte o bölüm. Ben de burada konuşacağım. Ahh Ejderhalar... Şu mitolojik yaratıklar, varlıkları hÂla tartışılan o hayvanlar. Kitaplardan fimlerden anladığımız kadarıyla insanlarla bağ kurdukları zaman çok güçlü ve asil hayvanlar. Tairn binicisine sadık bir ejderha Naolin'i uzun bir müddet belli ki unutamamış ve yıllarca bir binici seçmemiş peki bu kadar yıl boyunca hiçbir binciyi kendisine layık görmeyen Tairn neden yıllar sonra çelimsiz Violeti tercih etti? --Tabiki de başrol olduğu için, beni mi seçecekti.-- ŞAKA ŞAKA. Elbette bir nedeni vardı Violet'in diğer binicilerden olan farkı zeki ve vicdanlı olmasıydı. Violet in içinde lanet olası bir şehvet ve karşı konulamaz duyguları vardı. Geçmişin korkuları ve acılarıyla dolu olan Violetin düşmanı olan adama bu kadar şehvet dolu bir şekilde aşık olması biraz benim mantığıma yatmayan bir durumdu. Ama Violet'in kendisi olarak baktığımda bazı parçalar oturdu. Az önce de dediğim gibi Violet'in içinde karşı konulamaz duygular büyük bir şehvet var. Psikoloji bu duruma stockholm sendromu mu diyor ne diyor bilmiyorum. Ama bu durumun Violet için kaçınılmaz olacağı kesindi yıllarca yalnız kalmış bir kızın bir erkeğin kollarında sevgiyi bulmaya çalışması, feminist kişiliğime ne kadar aykırı olsa da her karakterın psikolojisi farklı oluyor. Yine de güçlü ve hayatta kalmaya çalışan bir karakter mi, evet kesinlikle öyle. Bir de klasik olarak başroller ölmez öyle değil mi :) Ne olursa olsun Violet'i sevdim umarım çok kolay bir şekilde Xaden'ı affetmez. Benim için aşk birbirini anlamak, dürüst ve sadık olmak. Karşındaki insanı anlamak onun düşüncelerini ona bakarak okuyabilmek kısacası matematik burada pek işlemiyor galiba 1+1 bu sefer yine 1 etmeli. Ejderha ile ve sevgili ile olan bağ tam da bu olmalı. Biz bunu Tairn-Violet ve Violet-Xaden ilişkisinde görüyoruz ki burada birbirlerinin duygularını okumak da kolayca mümkün ama Xaden iyi bir eş olarak sınırlarını biliyor Dain gibi değil. Ah Dain Aetos seni ilk bölümlerde o kadar sevmiştim ki Violet için harika bir arkadaş yoldaş olabilirdin. Her zaman erkek ve kız sevgili olacak diye bir kaide mi var. Dünyanın en iyi arkadaşları olabilecekken düşman olmayı tercih ettiler. Bazen aşk ve dostluk karşılıksız güveni de gerektirir. Violet, Xaden'a ve Aetos'a karşılıksız bir güvenle bağlıydı. Ne yazık ki ikisinden de darbeyi yedi ama Xaden'a sinirli olmasına rağmen doğru ve yanlışı ayırt edebilecek kadar zeki bir karakter. Peki sırada Xaden var. Xaden sen gerçekten dostlarına değer veren sırlı ve duvarları olan birisin ama iyisin. Violet'e sadece aşık olmadan öncede doğru olan tarafta sen varmışsın. Violet e o kadar da kötü davranmadın hatta Violet için elinden geleni yaptın ve Sgayle ile olan o bağ meselesi ''sen ölürsen ben de ölürüm' tam bir bahaneymiş gerçekten Violet i kaybetmekten korkan bir karakter var ve o karakter doğru tarafta. Çok toksik başrol bir erkek karakter olmadığını söyleyebilirim. Kararlılık bazen kibir ve kötülük değildir. Sadece bu kadar tehlikeli olan bir işe duygularını karıştırmak istemeyen bir karakter görüyorum. Olması gereken mantıkta. Fakat bazen duygularımız biz ne kadar uğraşsak da bizi ele geçiriyor öyle değil mi Xaden? Xaden gibiler kötü olarak bize sunulan ama aslında doğru olan şey için mücadele veren insanları hatırlatıyor. Belki de iyi görünen insanlar aslında kötü tarafta olanlar. Bakış açısı çok önemli özellikle de savaşlarda... İki tarafında bakış açısı ile bakmak gerekiyor. Zafer kazananlar tarih yazarlar ama bazen kaybedenler gerçek mağdurlardır. Xaden ve İsyancılar da sanırım mağdur ve kaybeden kategorisinde. Liam son olarak Liam neden mi çünkü Liam beni ağlatan bir karakter. Dostluğu paha biçilmez herkes Xaden gibi birisini ister hayatında ama ben galiba bir Liam istiyorum :D Liam gibi bir yoldaş bir eş... İyiler erken ölür Liam sonun böyle olmamalıydı. Liam gibileri enderdir Xadenlar, Dainler hep bulunur ama Liam kapanışı seninle yapıyorum. Çünkü kitaptaki benim için en değerli karakter sensin. Hayatınızda Liam gibi bir insan varsa ona sahip çıkın. Evet galiba yorumum bu şekilde, biraz uzun oldu sanırım ama karakterlerimizi anlamak istedim. Biniciler toparlanın işler ciddileşecek. Bakalım serinin devamı bize neler getirecek DEVRİME HOŞ GELDİNİZ
Dördüncü Kanat
Dördüncü KanatRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 20232,363 okunma
·
171 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.