Gün ışığı gibisin sevdiğim
Karanlık ruhuma ve simsiyah
Giysilerimin arasından
Gizli boşluklarıma,
Bütün kapalılıklarımdan sıyırdığım
İnce bileklerime sezerim seni.
Kuş cıvıltısı gibisin sevdiğim
Arkada çalsın diye açtığım müziklere
Doyasıya eşlik eden,
Gündüzüme, varlığıma neşe saçan,
Bir anda uzaklarda duyuluveren
Yürekleri bir güvercin kalbi gibi ürperten
Ambulans sesine yaşama umudu katan
Bu tutkulu civildeyişler sensin.
Yeşil gibisin sevdiğim
Öyle yerlerde olmaya
Ekmek gibi, su gibi muhtaç olduğum,
Nereye baksam sen, yüz türlü ağaç yaprağı
Ve binbir türlü toprak üstü canı
Ezmeye korktuğum
Gözlerimle ruhuma işlediğim
Gözlerin gibi, yeşilsin.
Doğasın, anasın. Yarsın, bana varsın.
Yüreğime har, sensizliğime ah-ı zarsın.
Nisan gibisin sevdiğim.
Gelişin ayrı neşe, gidişin başka umut,
Ve ben tam ortasında bu ayın
Ömürlük kalmaya teşne sevdalın
İyi ki bu hayata dokunmuş baharın.