Rina Kent
Benim kocam. Benim işkencecim.
Bir gün şehirdeki en kötü şöhrete sahip adam bana bir iş teklif etti. Benden ölü karısı gibi davranmamı istiyordu. Ve Adrian Volkov, hayır cevabını kabul edecek türden biri değildi. İşlerini demir yumrukla yönetirdi ve tüm emirleri hemen yerine getirilirdi. Teklifine karşı iki seçenek sunmuştu. Ya hapse girecektim ya da onun gazabına uğrayacaktım.
YORUMUM;
Ay ay ay ay ben neler okudum neler okudum. Şuan bir yolculuktayım ve bu bitirdiğim ikinci kitap. Rina Kent’in okuduğum ikinci kitabı. Sapkın Kral’dan sonra direkt Yalan üçlemesine başladım. Neyseki yolculuktayken kanka bunları al yanına diyen @muallimevekitapları biri var hayatımda. Kitapları tatilde okurum diye düşünerek almıştım yanıma ama öyle olmadı resmen iki kitabı bitirdim ve birazdan Yalan üçlemesinin ikinci kitabına başlayacağım.
Kitabı okumanız için üç sebep veriyorum size; Bir Rus mafyası, iki aşırı gizlenen bir sır ve üç zorla güzellik.
Kim demiş ayol zorla güzellik olmaz diye. Bakın Winter’e nasıl zorla Lina oldu? İşte böyle böyle Rus mafyasının karısı oluyorlar. Kitapta ilgimi çeken ilk kısım Pakhan, Sergei, Mikhail, İgor ve şoka girdiğim Luca oldu. Hayır belki de bir tesadüftür.
Adrian, ah o tam bir Rus mafyası bütünüyle karşılıyor bu karakteri Rina bu kadar mükemmel yazmamalısın sonra kafamız karışıyor. Adrian evli barklı ve çocuklu bir mafya. Ardından yolda giderken Winterin hayatını kurtarıyor. Sonra mı? Orası işte bütün hikayenin başladığı yer. Hayatını kurtardıktan sonra hiçbir suçunun olmadığı halde belediye başkanını öldürmekle suçlanan Winteri alıkoyarak önüne iki seçenek sunuyor Adrian. Ya karım olursun ya da hapiste çürürsün. Ay saçmalayın tabiki karışı oluyor. Asla şaşırmadım. Zorunlu olarak Adrianın ölen karısının yerine geçen Winter artık bir Lia Volkov’dur.
Peki o sır? İşte orası tam bir bomba Rina kitabın sonuna bırakmaktan asla çekinmediği o pimi çekilmiş bombalar yüzünden gidip devamını okuyorsunuz çünkü kadın bu işi biliyor. Ve evet okuyun.
