Eski yunan ve Roma dinlerinin nesli tükendi onları artık teolojinin değil edebiyatın konusu
Yunanlar dünyanın tepsi gibi düz ve dairesel olduğuna kendi ülkelerinin bu dairenin ortasına işgal ettiğine merkezde yer alan noktanınsa ya tanrıların mesken tuttuğu Olympos dağı ya da kehanetleriyle ünlü Delphoi olduğuna inanırlardı
Yeryüzünün kuzey bölümünü Hyperboreoililer adı verilen neşeli bir ırk otururdu
Yeryüzünün güney kısmında nehir Okyanusu’nun yakınında E Etiyopyalılar bulunurdu
Yeryüzünün batı sınırında nehir Okyanusu’nun yanı başında ise Elysium Bu mutlu bölgeye talihliler ülkesi ve kutsanmışların adaları denirdi
Tanrıların meskeni Olympos dağının Doruk’undaki tesalya idi
Ayrı bir evi vardı ancak toprak su ve yer altını mesken tutan tanrılar da dahil toplanılacağı zaman hepsi Jüpiter’in sarayına giderlerdi
Tanrıçaların kaftanları ile diğer kıyafetleri Minerva ve üç güzeller tarafından dokunurdu
Her ne kadar tanrı ve insanların babası olarak anılsa da Jüpiter ve Jovenin (zeus) D1 başlangıcı vardı
Babası Saturnus(Kronos) annesi ise Rhea(Ops) idi. Saturnus ve Rhea Titan soyundandı
İlk varlıkların yer Erebos ve sevgi olduğunu söyleyen bir başka kozmonogi ya da yaradılış öyküsü daha vardır : Sevgi(Eros), Gece’nin Khalos’un içinde sürüklenen yumurtasından çıkmıştır okları ve meşalesi ile her şeyde delikler açar yaşam ve neşe vererek onları canlandırır
Titan olanlar sadece Saturnus ve Rhea değildi erkeklerin adları Okeanos Hyperion Lapetus ve Ophion Kadınları adları ise Themis Mnemosyne ve Eurynome olan başkaları da vardı onlara egemenliklerini sonradan diğerlerine bırakan eski tanrılar denirdi Saturnus yerini Jupitere Okeanos Neptunusa Gyperion ise Apollana bırakmıştı
Hyperion güneşin güneşin ayın Şafak’ın babasıydı bu nedenle ilk güneş tanrısı oydu ve sonraları Apollon a bağışlanacak olan ihtişam ve güzellikle resmedilmişti
Ophion ve Eurynome, Saturnus ve Rhea tarafından tahtlarından indirilmeden önce Olympos a hükmediyordu
Saturnus a çocuklarını kusmasını sağlayan bir içki sunan Metis(ihtiyat) ile evlenmiştir. Jupiter erkek erkek ve kız kardeşleri ile birlik olarak babası Saturnus a Ve onun kardeşleri titanlara baş kaldırmıştır
Saturnusun Tahttan indirilmesi ile Jüpiter ve erkek kardeşleri Neptunus(Poseidon) ile Pluton(Dis) onun idaresindeki bölgeleri paylaştılar Jüpiter’e gök Neptunus‘a Okeanos Plutona ise ölüler diyarı düştü.
Yeryüzü ve Olympos ortak münik olarak olarak kabul edildi tanrıların ve insanların kralı ise Jüpiter oldu silahı Yıldırımdı ve Vulcanus un onun için yaptığı Aegis denilen bir de kalkani vardı gözde kuşu kartaldı. Yıldırımlarını da kartal taşırdı
Juno(Hera) ise Jupiterin karısı ve tanrıların da kraliçesiydi gökkuşağı tanrıçası İris onun yardımcısı ve ulağıydı
Semavi sanatkar Vulcanus(Hephaistos), Jupiter ve Juno’nun oğluydu
Savaş tanrısı Mars(Ares) Jupiter ve Juno nun oğluydu
Okçuluk kehanet ve müzik tanrısı Phoibos Apollon ise Jupıter ve Leto nun oğlu, Diana nın (Artemis) kardeşiydi. o güneş tanrısı kızkardeşi Diana ise ay tanrıçasıydı
Sevgi ve güzellik tanrıçası Venüs(afrodit) Jupiter ile Dionenin kızıydı başka hikayelerde Venüs’ün deniz köpüğünde doğduğu söylenir Güzelliğinden büyülenen tüm tanrılar onu eş olarak olarak almak istemişti Jupıter ise onu yıldırımları TAV’da döverken gösterdiği hizmete karşılık olarak Vulcanus’a vermişti böylece tanrıçaların engüzeli tanrıların en çirkinin karısı oldu
Aşk tanrısı Cupido(Eros) Venus’un oğluydu annesine daima yoldaşlık ederdi yay ve ok taşır tanrı ve insanların kalplerine arzu okları fırlatırdı
Anteros adı verilen bir tanrı daha vardı bazen görmezden gelinen aşıkların intikamcısı bazen de karşılıklı sevginin simgesi olarak temsil edilirdi
Bilgelik tanrıçası Minerva(Pallas Athena) Jupiterin, annesi olmadan doğan çocuğudur Babasının başından baştan aşağı silahlanmış halde çıkmıştır
Mercurius(Hermes) Jupiter ile Maianın oğludur. Ticareti güreş ve diğer jimnastik hareketlerini hatta hırsızlığı kısacası beceri ve ustalık gerektiren her şeyi yönetirdi Jüpiter’in kulağı olan Mercuriusun kanatlı bir başlığı ve sandaletleri vardır elinde kadüse çevresinde iki sarmal yılanın bulunduğu bir asa taşırdı. Liri Mercurius’un icat ettiği söylenir
Ceres(Demeter) Saturnus ve Rheanın kızıydı. Sonradan Plutonun karısı ve ölüler diyarının kraliçesi olan Proserpina(Persephone) adında bir kızı vardı Ceres ziraati yönetirdi
Şarap tanrısı Bacchus(Dionysos) Jupıter ile Semele nin oğluydu Şarabın yalnızca kişiyi kendinden geçirme gücünü değil aynı zamanda toplumsal ve faydalı etkilerini de temsil ederdi bu nedenle medeniyetin destekçisi yasa koyucu ve barışsever olarak görülmüştür
Musalar Jupiter ile Mnemosynenin(Hafıza) kızlarıydı şarkıları onlar yönetir hafızayı güçlü kılarlardı sayıları dokuz olan Musalarının her biri edebiyat sanat ve bilimin belli dallarını yönetmek üzere tayin edilmişti. Kalliope şiire ilham verirken Kleio tarihe Euterpe lirik şiire Melpomene tragedyaya Terpsikhore komediye Thalia komedyaya ilham verir di
Üç güzeller(Gratia) ziyafetleri dansı bütün sosyal eğlenceleri ve güzel sanatları yöneten tanrı çalardı . Euphrosyne Aglaie ve Thalia olmak üzere üç güzeldiler
Kader tanrıça ları Klotho Lakhesis ve Atropos tahtta Jovenin yaynında oturup ona danışmanlık yapan Themis in (Yasa) kızlarıydı. Görevlerini insan kaderinin iplerini eğirmekti. İstediklerinde bu iple iplikleri kesmeleri için birer makasları da bulunurdu
Erinys ler ya da Furialar ise kamu adaletinden kaçanları veya ona karşı çıkanlar gizli iğneleri ile cezalandıran üç tanrıçaydı yılan dolanmış başlarıyla Furiaların İhtişamlı ve korkunçtu adları Alekto Tisiphone ve Megaira ydı. Eumenidler diye adlandırdıkları da olurdu
Nemesis tanrıçasıydı tanrıların özellikle de kibirli ve küstahlara karşı duyduğu haklı öfkesini temsil ederdi
Satyrler ormanların ve kırların tanrılarıydı diken gibi tüyleri ve başlarında kısa boynuzları olduğu ayak ayaklarının keçi kaynağına benzediği hayal edilirdi
Momus kahkaha, Plutos ise refah tanrısıydı
Sayfa 21Kitabı okudu
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.