Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

KÜÇÜK PRENS ASLINDA KİMDİ
Küçük Prensle ilgili kurguladığım bazı şeyleri paylaşmak istiyorum sizinle . Küçük Prens aslında psikolojik anlamda sorunları olan biri gibi hissediyorum bazen . Bana çok sevgi dolu masum bir çocukmuş da ailesi tarafından ihmal edilip günlerce odada yalnız ve aç bırakılarak büyütülmüş , bu nedenle de hastalıklı bir karaktere sahip yetişkin biriymiş gibi geliyor . Biraz daha abartıyorum ve onun çok sevgili gülünün aslında aşık olduğu ve karşılık alamadığı için kaçırıp bir eve kapattığı genç bir kadın olduğunu düşünüyorum . Gülüne kaprisli demesinin sebebi ise genç kadının ondan kurtulmak istemesi ve onunla asla iletişime geçmeyip sadece kurtulmayı beklemesi.. Bir çok karakter var kitapta . Yakın dostu ve kitapta ona öğütler veren tilki ise bence hayali bir arkadaşı . İçten içe yaptığının yanlış olduğunu ve genç kadınla bağ kuramayacağını hissettiği için ondan yardım istiyor ve bana kalırsa tilkinin “ Evcilleştirdiğimiz şeyden sorumlu oluruz . “ cümlesi genç kadını kapattığı odada kendisine daha ılımlı ve sevgi dolu davranmaya zorlamak .. Kitaptaki karakterlerden biri ise sarhoş . Yaşadıklarını unutmak içen ve aynı zamanda içtiği için utanan bir sarhoş . Belki de Sarhoş olarak betimlediği kişi şimdiki kendisiydi ve yaşadıklarını unutmak için böyle bir yol seçti . Ben kitapta geçen : “(Küçük Prens ) Dizi dizi ve boş ve dolu şişeler arasında ses etmeden duran sarhoşa sordu : -Ne yapıyorsun ? -İçiyorum diye karşılık verdi sarhoş . Sesi hüzünlüydü . -Ne için içiyorsun ? -Unutmak için içiyorum . “ kısmını ise çocukluğunda anne babasının alkol alarak kendisine şiddet göstermesine bağlıyorum . Hatta Küçük Prens şiddetin içinde büyüdüğü için gülüne yani kaçırdığı kadına da zarar veriyor . Gün sonunda ise bu konuşma çocukluğu ve yetişkin hali arasında geçiyor . Özetle Küçük Prens alkolik ailesini ve yaşadığı şiddeti unutmak istese de unutamıyor . Bir başka gezegende karşılaştığı emir vermekten çok hoşlanan ama emirlerini dinleyecek ve uygulayacak hiç kimsesi olmayan , belirli kurallara ve otoriteye sahip olsa da aslında kendisini çok iyi biri olarak tanımlayan Kral ise bana kendisiymiş gibi geliyor. En başta çok iyi bir çocuktu ama hiç sevilmedi , sevilmeyi bilmediği için sevmeyi de öğrenemedi , belki de evin tek çocuğuydu bütün emirler kendisine verildi ve onun bunları yaptırabileceği kimsesi yoktu. Büyüdükçe insanlara karşı daha güçlü bir duruşu olsun istedi , kral ya da lider olduğu için sevilsin istedi ama hiçbir zaman fark edilmedi . Kimse ne kadar iyi olmaya çalışsa dahi onu görmedi . Kendi hayal dünyasında kafasının içinde ürettiği karakterlerin lideriydi Küçük Prens ve tam olarak da bu yüzden Yalnız bir Kraldı . Bunun gibi daha bir çok şey canlanıyor kafamda . Lamba şövalyesi olarak adlandırılan karakter ise çocukluğunda kendisini kapattıkları ışığı bozuk eski bir odaymış gibi geliyor . Işıkların yanıp sönmesinden o kadar korkuyor ki kendisini bu işi yapıyormuş gibi gösteriyor . Dünyanın en önemli işini yapıyormuş gibi hissetmek onu bu korkudan uzaklaştırıyor . Kitapta bir yılan ile karşılaşıyor mesela . Aralarında ”Peki, insanlar nerde?” dedi Küçük Prens. ” İnsan kendisini çölde çok yalnız hissediyor.’’ ‘’İnsanların içinde de öyle hissedersin’’ dedi yılan. ”Arada pek fark yoktur.” diyalogları geçiyor . Hatta yılan ona kendi gezegenini çok özlerse oraya gitmesine yardım edeceğini söylüyor .Bence küçük prens gerçekten genç kadını kaçırıyor onunla aynı yerde olurlarsa kendisini sever zannediyor ona iyi davranıyor , yemeğini veriyor , suyunu veriyor ona kendince ilgi gösteriyor fakat onunla yan yanayken bile onsuz hissediyor çünkü kadın onu sevmiyor . Bu da ona hayatına son verme fikrini sunuyor . Bu kadar şey uydurdum kafamda ama kitabın sonu ise bende de meçhul . Kaçırdığı kadını ya evde bırakıp bir daha o eve asla dönmeyecek ya da bazı şeyleri kabul edip genç kadını özgür bırakacak . Dediğim gibi en sevdiğim kitaplardan biridir Küçük Prens . Defalarca okuyup üstüne düşündüğüm bir kitap olduğunu da belirtmek isterim . Bugün durduk yere bunlar canlandı kafamın içinde. Bana bu kadar hayal gücümü kullandırttığı içinse artık daha bir ayrı olacak bendeki yeri . Umarım Küçük Prens benim kafamdaki gibi değildir ve gerçekten masum küçük bir çocuktur . Çünkü ne olursa olsun hiç çocuk olmadan yetişkinliğe geçmek zorunda kalmış biri olarak bunları yaşasın asla istemem . Ha bir de en başta belirttiğim gibi bu yazılanların gerçek kitap ve karakterle hiçbir ilgisi yoktur . :) İyi okumalar dilerim
·
349 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.