Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Adolf Hitler
Hitler ender bir insandı. Biyograflar ve tarihçiler hiç empati kapasitesi olmadığını düşünüyorlar, belki de bunun sebebi soğuk ve şiddet içeren bir çocukluktu. Kötü bir eğitim almış, tembel, fiziksel olarak çirkin olsa da dinleyicilerini kendine hayran bırakmış, karanlık bakışıyla karşı karşıya kalanları hipotezi etmiş ve bir ulusu dalkavukluğun kölesi yapmıştı. Ama Almanya'nın Birincisi Dünya Savaşı'ndaki yenilgisi, Lenin'in Rusya'daki zaferi ve Avrupa'nın Yahudi karşıtlığı geleneği olmadan bir hiç olurdu. Neredeyse Avrupa'nın hiçbir yeri Yahudi karşıtlığından kaçamamıştı. İngiliz kralları, Yahudileri yakmış, ezmiş ve sürmüşlerdi. Katolik Engizisyon'u onlara ya din değiştirmelerini ya da ölmelerini emretmişti. Rus imparatorluğunun tarihi kanlı Yahudi karşıtı kıyımlarla doluydu. Hitler'in en zor ergenlik yıllarını geçirdiği Viyana'da özellikle şiddetli bir Yahudi karşıtı siyasi ve gazetecilik kültürü vardı. Hitler bu kültürü bir kısmını içine çekmiş olmalı ama Yahudileri tanıyordu ve muhtaçlar evinde kalırken çok iyi olmayan şehir tablolarını satmaları için Yahudilerden yardım alıyordu. Tüm Almanların tek bir Reich altında toplanmalarını arzulayan bir "pan-Alman" olmasına ve Richard Wagner'in Yahudi karşıtlığı dolu eserlerinin ilk hayranlarından biri olmasına rağmen, gençliğinde özellikle Yahudi karşıtı eylemler yaptığına dair kanıt yoktu. Hakkındaki çok şey, Almanya'nın hükümdara olduktan sonra yazılmıştı ve bu yazımlar düzgün bir çizgi iddia ediyorlar ama bunu kanıtlaması zordur. Hitler, Kavgam'da, Büyük Savaş sırasında izindeyken birçok Yahudi'nin savaşmadıklarını görünce karşısında hayrete düştüğünü yazmıştı. Kitap Yahudilerin fahişelik yaptıklarını da öfkeyle anlatıyordu. Hitler'in iktidarsız olma ihtimali vardı ama kesinlikle fahişelikten midesi bulanıyordu, belki de bu hisler Yahudilerle ilgili orta çağa dayanan öykülerden geliyordu. Hitler'in Yahudilere karşı duyduğu nefretin Almanya'nın 1918'deki yenilgisinden sonra, madalyalı bir onbaşı olarak eve, Münih'e döndüğünde başlamış olma ihtimali yüksektir. Küresel olarak tanınacağı bayrağı bile kendisi tasarlanmıştı, kırmızı bir arka plana karşı beyaz daire üzerindeki siyah gamalı haç yani Swastika. Swastika, uzun süredir Alman anti-Semitik düşüncenin bir simgesiydi. Hinduların, Budistlerin ve animistlerin kullandığı eski ve ortak bir mutluluk sembolü olan Swastika, Alman arkeolog Heinrich Schliemann, eski Truva'dan örnekler çıkardıktan ve onları Aryan kimliğinin işaretleri olarak önerdikten sonra popülerleşmişti. Swastika, Alman milliyetçileri tarafından Hitler'den önce kullanılıyordu: onun yaptığı şey, günümüzün bir sanat eleştirmenin sözleriyle "şimdiye kadar tasarlanmış en güçlü grafik amblemi" yaratmak için bir tasarı ve renk karışımıyla birleştirmekti. Neden 1924'te kendini bir hapishanede bulmuştu? Başta Bavyera'daki bölgesel hükümete karşı olan ama sonra Berlin'e yönelen gülünç bir darbe teşebbüsünde bulunmuştu. Partisi, Ulusal Sosyalist Alman İşçi Partisi sonra Alman İşçi Partisi ya da NSDAP adını aldı, kısaca "Nazi" olarak bilinen parti, hâlâ nispeten küçüktü. Vatana ihanetle suçlanan dokuz kişinin yargılanması 24 Şubat 1924 tarihinde eski Münih piyade okulunda başladı. Hitler, belki de ilk silah seslerine duyunca çabucak kaçtığından utanıyordu, fakat sonra tekrar usta bir propagandacı olduğunu kanıtladı. Tüm sorumluluğunu üstlendi, hiçbir şey inkâr etmedi ve davanın çoğunu uzun ve meydan okuyan siyasi konuşmalar yaparak geçirdi. Hâkimler büyük ölçüde sempatik görünüyorlardı ve polislerin ölümüne, rehine almaya ve soyguna yol açan bu vatan hainliği suçundan Hitler'e sadece beş yıl hapis cezası verildi. Gerçekte on üç ay hizmet ederek, çabucak dışarı çıktı. Derbe sırasında bir ayağı öteki tarafta dursaydı veya vurulsaydı veya daha ciddi bir ceza alsaydı veya verildiği cezayı çekmiş olsaydı, kuşkusuz insanlık daha şanslı olurdu. Hitler'in davasındaki kapanış konuşması onu Almanya'da ünlü yaptı. Hitler'in nihayet 1933'de Almanya Şansölyesi konumuna gelmesi, hukuk devletini ortadan kaldırması ve yayılmacı terör rejimini kurmayı başarabilmesi için uzun bir yolu vardı. Yasaklanan, ancak 1925'te yeniden kurduğu partinin içinde, demokrasi ya da oylamayla dizginlenmemiş bir kişisel liderlik ilkesini kurmuştu, buna daha sonra Almanya'nın her yerine empoze edecekti. Her şeyden önce, ideoloji açıktı: Dünya çapındaki tek düşman Yahudiler, Almanya'nın uğradığı tüm talihsizliklerin arkasındaydılar. Yok edilmeliydiler. Hitler hakkında ne dersek diyelim, kimse onu adil bir uyarıda bulunmakla suçlayamaz.
Sayfa 490 - Yakamoz KitapKitabı okudu
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.