Gönderi

Osmanlı Çerkezleri'nin Altın Çağı
Abdülhamit' in bu yaklaşımının aksine, Il. Meşrutiyet' in ilanı, Türkiye'deki Kuzey Kafkas topluluğnun tarihinde "Altın Çağ"ın başlangıcı olarak adlandırılır. Çünkü, Kuzey Kafkasyalılar'ın Türkiye 'ye göç etmelerine kadar sadece 1841 'de kurulan bir Çerkez Komitesi mevcut iken; ve yukarıda da değinildiği gibi Abdülhamit döneminde bir Çerkez tarihi yazmalarına izin verilmeyip buna girişenlerin sürgün edilmelerine karşın, II. Meşrutiyet'ten sonra peşpeşe Çerkez örgütlenmeleri ortaya çıkar. Bunların ilkinin, Çerkezler arasında her bakımdan dayanışma sağlamayı amaçlayan ÇİTC olduğu yukarıda belirtilmişti. Kültürel aydınlanmacı amaçlar da taşıyan ÇİTC, bir dizi okul kitabı ve alfabe de yayınlamıştı. Çerkez alfabesinin hazırlanması ile çalışmalar yapan Şemsettin Tleseruk Paşa (1855-1917), 81 harf ve işaretten oluşan bir projeyi önermesine karşın, ÇİTC dil ve alfabe komisyonu, Çerkez alfabesi için 42 harf öngören bir proje üzerinde duruyordu. ÇİTC, ilk Çerkez gazetesi olan ve yazıişleri müdürlüğünü Mehmet Şemsettin Paşa 'nın yaptığı "Guaze"yi -Arap alfabesi ile-Türkçe ve Kabartay dilinde 1911 'de yayınlamaya başlar. Mehmet Şemsettin Paşa, ÇİTC'ye zengin bir kütüphane kurulması ile Adige dilinde kitap yayınlamaya da önayak olur. ÇİTC, yine 1911 yılında Çerkezce eğitim veren ilk okul olan "Özel Çerkez Örnek Okulu'nu da açmıştı. Yine bu sıralarda ÇİTC'nin dışında Çerkez Kadınları Teavün Cemiyeti de kurulur. 1910-12 yılları arasında da "Muhacir Komisyonu" olarak adlandırılan bir Abaza-Çerkez Komitesi kurulur. ÇİTC ile Muhacir Komisyonu temel alınarak 1914 'te de Şimali Kafkasya Cemiyeti Siyasiyesi adıyla bir örgüt kurulur. Ancak çalışmamız Osmanlı dönemindeki Çerkez örgütlenmeleri olmadığından bu konuyu burada kesiyoruz. Fakat, görüldüğü gibi Meşrutiyet' in getirdiği özgürlükçü ortamdan yararlanarak gayrısiyasi amaçlarla kurulan anılan Çerkez örgütleri, yaptıkları faaliyetlerden açıkça anlaşılacağı gibi milli haklarını elde etmek gibi siyasi sayılabilecek faaliyetlere de girişiyordu. Olayların canlı tanığı, Çerkezler'in "Hasan Amca"sı [Vasfi Kıztaşı] da o günlerle ve konumuzla ilgili şu önemli bilgileri verir: " ... Ne tuhaf? ÇİTC'nin açılış günü de bu gündü [Mebusan Meclisi'nin açılış günü]. Bir taraftan birliğimizi ayakta tutacak Meclisimizi kurarken, yanı başında muhtelif anasırın milli kulüpleri de birer birer doğuyordu. Arnavutlar'ın Başkım Kulübü, Kürtler'in Kürt Teali, Araplar'ın Arap Kardeşliği Cemiyeti .. Hatta bunlardan bazıları Büyük Mcclis'ten önce kurulmuşlardı. Rumlar'ın Etniki Eterya, Ermeniler'in Hınçak, Taşnak, Ramgavar, daha bilmem ne cemiyetleri çoktan var. Adeta tarihi idi onlar .. Bunu bir an düşündüğüm zaman, Zaptiye Nazırı Şefik Paşa'nın, 'Bu camiai kübra kelimei vahide etrafında duruyor. Meşrutiyet 'te her millet kendi varlığını düşünecek, istiklalini hatırlayacak ve isteyecek. Bu devlet on seneye varmaz dağılır' dediğini hatırladım. Acaba, biz şimdiki halde o büyük dağılmanın ilk çatlaklarını mı teşkil ediyoruz, diye de düşündüm.." Sanırız, Kuşçubaşı Eşref Bey'in meramını buraya kadar olan satırlar anlatabilmiştir.
·
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.