Gönderi

160 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
"Bütün ümitler suya düştü mü, her şey bitti demektir."
》Kitapta yazar olmak isteyen bir gencin hayat mücadelesi anlatılıyor. Kalacak yeri yok, sürekli oradan oraya savruluyor, yazıları satılmıyor. Açlıkla verdiği savaş, ağzına tek lokma koymayışı, aç kalmamak için eşyalarını rehin vermesi, yırtık ve rengi solmuş giysilerini saklaması, açlığını bastırmak için talaş çiğnemesi... 》Açlığın ve çaresizliğin hikayesi diyebiliriz. Bunun yanında isyan, yoksulluk, azim, iyimserlik, gurur, umut, sert düşüşler, pişmanlıklar e biraz da aşk... 》Norveç'in Dostoyevskisi olan yazarın ilk kitabı bu ve 1920'de Nobel kazanmış. Kendi hayatından izler taşıdığını için de otobiyografik bir eser diyebiliriz. 20. yüzyılın edebî açılışı olarak görülmekle beraber modern ve psikolojik sürükleyici edebiyatın en önemli örneklerinden biri olarak da kabul ediliyor. 》Yoğun bir karmaşa hâlindeki insan zihninin mantıksızlığını kimi zaman duygusal kimi zamansa esprili bir dille yansıtıyor kitap. Hayali olan şeyden asla vazgeçmeyen, bu uğurda her türlü çabayı gösteren, ölmek pahasına olsa bile alın teri dökmediği parayı asla kabul etmeyen, ölümün eşiğine gelse de dilenmeyen, çalmayan ve bazen birçok insanın iradesine hakim olamayacağı kadar iradesine hakim olan, ihtiyacı olduğu zamanlarda bile kimi zaman kendisine verilen parayı reddedebilen gururlu bir gencin yaşamını okuyoruz. 》Kitaptaki baş kahramanın bir adı yok. Andreas Tangen diye kendi uydurduğu bir ismi kullanıyor insanlara karşı. Yalnızca birkaç yerde bu ismi görünce üzüldüm. Yalnız bir karakterdi çünkü. Ona adıyla seslenen biri olsun istedim, ama olmadı. 》Yazarın tarzına gelince, açlığı betimlemede çok yaratıcı. Açlığın insan üzerindeki fiziksel ve ruhsal etkilerini derinlemesine düşündürüyor. Kendinizi kahramanın yerine rahatça koyabiliyor ve onun acısını, hislerini anlayabiliyorsunuz. Çünkü samimi bir anlatım ve sade bir dili var kitabın. 》Açlığın ve sefaletin kişinin kendine duyduğu saygıyı çiğnetemediğini, çünkü yalnız insanın kendisinden başka avuntusunun olmadığını kavratıyor kitap. Ne kadar yoklukta olsa bile insanın içinde hep bir umudun var olduğunu, belki de olması gerektiğini anlatıyor. Bazen kötü olduğunu düşündüğümüz şeylerin bile içinde iyilikler barındırabileceğini gösteriyor. 》Bunlar kitap hakkında diyeceklerim. Fakat yazar hakkında biraz bilgi edinince şaşırarak gördüm ki, kendisi Nazileri destekliyormuş. Buna bağlı olarak birçok şey yapmış. Norveçli halk bu olaylar karşısında tepkisiz kalmayıp Hamsun'un kitaplarını piyasadan kaldırmış, hatta ellerindeki kitapları da yazarın bahçesine atmışlar. Böylesine derin ruha sahip bir kitabı yazan bir insanın bakış açısı neden böyle olur bilemiyorum. Bu yüzden biraz hayal kırıklığı yaşamadım diyemem. Hayat da böyle değil mi? Biraz umut, biraz heves ve sonra hayal kırıklığı...
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201727.9k okunma
··
222 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.