Beni kolumdan yakaladı ellerini çıplak tenimde hissetmek kalbimin gümbür gümbür çarpmasına neden
olmuştu.
Kendini yaralamadan ayağındakileri çıkarsan iyi olacak.
Asla. Partiden ayakkabısı olmadan çıkacak bir kız değilim ben ‘
Sen bilirsin. Elimden tutarak beni kadife şeritle ayrılmış koridora doğru götürüyor. Ayağımın ne kadar
ağrıdığını bilerek yavaş ilerliyor ve daha sonra şeytani bir gülüşle bana dönerek Yoksa en iyisi mağara
adamın mı olsam acaba? diyor.
Kadife şeridi açarak karanlık gizli koridora geçiş yaptığında yüzümdeki ifade şaşkınlığa dönüşüyor. Önce
tereddüt etsem de onu takip ediyorum. Şeridi geri taktıktan sonra kadife koltuğa kendini bırakıyor. Sanki
tüm evren ve içindekiler ona aitmişçesine rahat bir tavırla benden Özür dileme gereği bile duymuyor.
Koltuğun boş tarafına elini vurarak beni yanına çağırdığında hiç tartışmadan yanına oturuyorum zira
ayaklanm ağrıdan kopmuş durumda ve başım dönüyor.
Evet şimdi ayakkabılanm çıkar bakalım. îtiraz etmeme fırsat tanımadan artık şeridin diğer tarafındayız yani
resmi olarak parti sınırlannı terk ettik. Hiçbir kuralı çiğnemiş sayılmayacaksın.
Son cümleyi kurarken yüzüne bir gülücük konduruyor ve hiç düşünmeden isteğini yerine getiriyorum.
Kenara kay ve ayaklarını kucağıma koy diyerek beni kontrol etti. Sosyal Nikki itiraz ederdi ama ben gönüllü
olarak ayaklarımı pantolonunun üzerine uzattım.
Ve şimdi kapat gözlerini. Gevşe.
Gözlerimi kapadım ama hiçbir şey olmadı bir an benimle kafa bulduğu gibi bir hisse kapılarak sinirlendim.
Derken çok geçmeden parmak uçları ayak tabanımda gezinmeye başladı. Hav w şaşkınlıkla geri çekildim.
Parmaklan tıpkı bir tüy gibi iç gıdıkiay cıydı. Bir kez daha bana dokununca dudaklanmdan titreyen bir
nağme bıraktım. O malum noktama konsantre olurken tüm be denim kaskatı kesilmişti. İçimde kıvılcımlar
yandığını hissediyor dum ve tahrik olmuştum.
Koltuğun kenarına parmaklanmı geçirerek başımı biraz daha geriye attım. Birkaç tutam saçım enseme
değdiğinde artık iyice baştan çıkmıştım ayağımda onun dokunuşunu ve ensemde saçlarımın yumuşak
okşayışlannı bir arada duymak yoldan çıkancıydı. Başım yine dönüyordu ama bu defa şampanyadan değil.
Parmaklarını daha sert kullanıyor parmak uçlanyla ayağımdaki ağrıyı gidermeye çalışırken bir sonraki
adımda ayakkabının iz bıraktığı hassas noktaları nazikçe ovuyordu Yavaşça yakınca. Tannm tam bir duygu
karmaşası!
Soluğum kesiliyor. Midemde o anda çözülmeye başlayan düğümün yaşattığı paniği inkar edemiyorum.
Zırhımı indirdim. Olay lan akışına bıraktım. Asla ama asla yapmayacağım şeylere doğru adım adım
yaklaşıyorum kahretsin özgür iradem kaldı mı ondan bile emin değilim.
Şimdi dedikten sonra gözlerimi açıyorum. Yü2ünde gördüğüm zevk beni neredeyse öldürecek
‘ Seni öpeceğim dedikten sonra sözlerini düşünmeme bile fırsat vermeden elleriyle başımı kendisine doğru
çekti. Ne olduğunu bile anlamadan yerlerimizi değiştirmişti. Kucağında artık ayaklanm değil kalçalanm
vardı bedenlerimiz altlı üstlüyken bana doğru eğilmiş dudaklanmı iştahla Öpmeye başlamıştı bile
Dudaklannın yumuşak ve bir o kadar da sert olması karşısında hayrete düşmüştüm. Kontrolü tamamen eline
almıştı
Talepkar. ne isterse onu yapan ve alan. Benim zaten seve seve vermeye hazır olduğum her şevi alan
İnlediğimi duyabiliyorum aralanan dudaklarımı fırsat bilerç dilini derinlere daldırıyor.
Tam bir öpüşme uzmanı ve ben de onun uzmanlığına kendimi zevkle teslim ediyorum. Derken bir elimin
gömleğini diğerinin f ise saçlarını kavradığını fark ediyorum. Kalın ve yumuşacık saçla- !! n o canım saçları
avucuma dolayarak dudaklarını benimkilerin üzerine daha da sert bastınyorum. Öpücüklerinde boğulmak
istiyorum. Tüm bedenime yayılan ateşin daha da yayılmasını istiyorum. Belki de bu ateş beni yok edecek
zümrüdüanka gibi küllerimden yeniden doğacağım ama Önce Damien Stark'ın dokunuşlarıyla yanıp kül
olmam lazım.
Sayfa 28