Bitirdiğinizde zevkle ne okudum ben az önce diyeceğiniz bir kitap, en çok çarpıcı bulduğum özelliği tahmin edilemez sonu olduğu için bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Kitabın sonuna kadar katilin kim olduğu, maktullere ne olduğu konusunda birçok fikir yürüttüm ama gerçekten ağzı açık bırakan türden ters köşeleri var kitabın. Kimse hakkını yemesin. Konusu klasik, çiçeği burnunda altı aylık evli çiftimiz taşınmak için ev bakıyorlar ama kar fırtınasına denk gelip bakmaya gittikleri evde mahsur kalıyorlar. Bundan sonra ilginçleşmeye başlıyor, tutmaya çalıştıkları evin üç yıl (sayıyı tam hatırlamıyorum) önce kaybolan ve erkek arkadaşı tarafından öldürüldüğü düşünülen ancak cesedi hiç bulunamayan, kitaplarıyla ünlü psikiyatrist Dr. Hale'e ait olduğu ortaya çıkıyor. Ev çok büyük olmasına rağmen gayet ucuza veriliyor, emlakçı ortalıkta yok ve kar fırtınasında içeride kocasıyla birlikte mahsur kalan ana karakterimiz Tricia evde başka birilerinin olduğundan şüpheleniyor ancak kocasını (Ethan) inandıramıyor. Aynı zamanda Tricia, doktorun bundan önce terapi yaptığı bütün hastalarıyla gerçekleştirdiği seanslarını ses kaydına alıp kasetlerini gizlediği küçük odayı buluyor, meraklı yapısından ve kocasının onu engellemesinden korktuğundan ondan saklayarak kasetleri dinlemeye başlıyor. Kasetleri dinledikten ve doktorun ağzından geçmişte yazılan perdeleri okuduktan sonra doktorun kaybolmasının arkasındaki gerçeği, mükemmel görüntüsünün altında insanlardan sakladığı vahşi zihniyetini, pis sırlarını ve katilini görüyoruz. Sonu kesinlikle tahmin edilemeyecek türden ve harikaydı. Karakterler çok iyi işlenmişti, Trica&Ethan ikilisinin arasında geçenler de çok iyiydi. İkisinin de birçok sırrı vardı ve deli deliyi kesinlikle anlıyor, kitabın sonunda benden bu kadar diyeceklerini ve sıkıldığımız o aptal sona ulaşacaklarını düşündüm. Bir anda ahlak memuru kesileceklerini ve ayrılacaklarını falan. Mükemmel koca kılıfındaki bir psikopat sonunda da bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Hoşuma gitmeyen birkaç noktası vardı, yazarın kalemi. Kitabın başlarında katilin kim olduğunu tabii ki bize belli edemezdi ama öyle bir yazmış ki kitabın başında tanıdığımız karakterle sonundaki karakterin arasında adeta bir uçurum vardı. Belki de kitap tamamen delilerin hikayesini anlattığı, aklının başında olduğunu sandıklarımızın bile altından bir şeyler çıktığı için böyle anlatmış olabilir. Ama sonuç olarak hoş değildi, bence katil dengesiz de olsa iyi bir oyuncu da olsa onun ağzından okuduğumuz zaman küçük bir ipucu yakalayabilmeliydik. Son olarak, efsanelerden değildi ama gizem-gerilim seven ve okumayan bir insan çok(?) şey kaybeder. Not: Gerilimci arkadaşlar çok da bir şey kaybetmeyeceksiniz.

Sakın Yalan SöylemeFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 2024410 okunma

·

50 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.