" Hayat " diye yazmış Sartre bir zamanlar, " - umutsuzluğun öte yanında başlar. " Kitap yaşadığı hayatta birçok pişmanlıklar yaşayarak bir tükenmişlik yaşayan karakterin ( Nora ) başından geçenleri anlatıyor. Tam olanlardan bıkmış ve hayatını sonlandırmaya karar verip intihara teşebbüs etmişken , kendisini Gece yarısı kütüphanesinde buluyor ve sonsuz sayıda kitabın içerisinde yani Farklı kararlar vermiş olsaydı nasıl bir hayatı olacağını yazan sonsuz olasıklı bir kütüphanede... hayatı boyunca pişmanlık yaşadığı dönüm noktalarında kararlarını değiştirip deneyimleme fırsatı buluyor. Fakat hiçbiri hayal ettiği kadar mükemmel şekilde yolunda gitmiyor ve aslında tam anlamıyla mutlak huzura erişilemeyeceğini mutluluğun aynı zamanda farklı duygularla birlikte geldiğinin farkına varıyor. Sonuçta gerçek hayatında verdiği mücadelelerle yaşamanın ne kadar anlamlı olduğunu görüyor. Eleştirilerim; Konusu, kurgusu güzel ve sürükleyici bir kitap. Ama kitapta yapılan 'Paralel evren' vurgusu biraz baymış. Ve anlatılan hayatlar çok hızlı geçilmiş ,bu nedenle inandırıcılığı zayıflamış, çok derine inmeden daha duygulu ve daha etkili bir dil kullanılabilirdi. Çok yoğun duygular içeren anlarda bile hiç etkilenmiyorsunuz. Bu konuda dilinin zayıf kaldığını düşünüyorum. Beni kitapta en etkileyen şey deneyimlediği onca hayat içerisinde, mutlu bir evlilik yaşayıp kızı Molly le huzurlu bir yuvasının olduğu bölümdü. Bizi hayata bağlayan en önemli bağın 'sevgi' olduğunu hatırlattı ve çeyrek asır krizi yaşadığım birçok konuda kendimi yetersiz hissettiğim şu dönemde , çok iyi geldi... . "Hapishane olarak gördüğün yer, belki de senin bakış açındır. Manzarayı değişteremiyorsan pencereni yani bakış açını değiştir. " Sevgiyle kalın... İyi okumalar

Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155.8k okunma

·

39 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Reyhan AKSU ÖZTÜRK